Page 715 - Risale-i Nur - Sözler
P. 715

LEMEÂT                                                                                                                                   717


           Din Hayatın Hayatı, hem Nuru, hem Esası. İhya-yı Din ile olur şu milletin
                                                                                         İhyası. İslâm bunu anladı...
           Başka dinin aksine, Dinimize temessük derecesi nisbeten milletin terakkisi.
           İhmali nisbetinde idi milletin tedennisi. Tarihî bir Hakikat, ondan olmuş te-
                                                                                                                          nâsi...
                                             * * *

                         Mevt, Tevehhüm Edildiği Gibi Dehşetli Değil

           Dalâlet vehmidir; mevti dehşetlendirir. Mevt, tebdil-i câmedir, ya tahvil-i
                                                                              mekândır. Sicinden bostana çıkar.
           Kim Hayatı isterse şehadet istemeli. Şehidin Hayatına Kur'an işaret eder. Se-
                                                                         keratı tatmamış herbir Şehid, kendini
           Hayy biliyor, görüyor. Lâkin yeni hayatı daha nezih buluyor..
           Zanneder ki ölmemiş. Meyyitlere nisbeti, dikkat et şuna benzer:
           İki adam, rü'yada lezaiz enva'ına câmi' güzel bahçede ikisi geziyorlar. Biri
                                                                           rü'ya olduğunu bilir; lezzet almıyor.
           Onu müferrah etmez, belki teessüf eder. Öbürüsü; biliyor ki Âlem-i Yakaza-
                                                                         dır; hakikî lezzet alır, ona hakikî olur.
           Rü'ya misâlin zılli, misâl ise Berzahın zılli olmuştur. Ondan onların düstur-
                                                                                                ları birbirine benziyor.

                                             * * *

                  Siyaset, Efkârın Âleminde Bir Şeytandır; İstiaze Edilmeli!

           Siyaset-i medenî, ekserin rahatına feda eder ekalli. Belki ekall-i zalim, ken-
                                                                               dine kurban eder ekserîn-i avamı.
           Adâlet-i Kur'anî; tek masumun hayatı, kanı heder göremez, onu feda edemez
                                                                       değil ekseriyete, hattâ nev'in umumu...
           Âyet-i   ٍ سفن ِيرغ ِ ب اًسفن َلتق نم   iki Sırr-ı Azîmi vaz'ediyor nazara. Biri:
                    ْ َ
                        َ
                             ْ َ َ َ ْ َ
                       ْ
                                                                             Mahz-ı Adâlet. Bu Düstur-u Azîmi
           Ki ferd ile cemaat, şahıs ile nev'-i beşer, Kudret nasıl bir görür; Adâlet-i İlahî,
                                                                         ikisine bir bakar. Bir Sünnet-i Daimî.
           Şahs-ı vâhid, hakkını kendi feda ediyor. Lâkin feda edilmez, hattâ umum
                                                             İnsana. Onun ibtal-i hakkı, hem iraka-i demi,
           Hem zevâl-i ismeti: İbtal-i hakk-ı nev'in hem ismet-i beşerin mislidir, hem
                                                             naziri. İkinci Sırrı budur: Hodgâmî bir adamı
   710   711   712   713   714   715   716   717   718   719   720