Page 720 - Risale-i Nur - Sözler
P. 720

722                                                                                                                                    SÖZLER


           Hem ağıza girmeden, hem boğazdan geçtikten, müsavi bir olurlar. Yalnız
                                                               ağızda, o da kaç saniyede bîhûşe verir nûşe.
           Zevkî bir fark bulunur, daim onu aldatır o kuvve-i zaika, bedene, hem mide-
                                                                                                    ye kapıcı, müfettişe.
           Onun tesiri menfî, müsbet değil! Vazife yalnız kapıcıyı taltif ve memnun
                                                                                      etmek? Nûş verirsin o bîhûşe
           Aslî vazifesinde onu müşevveş etmek, tek bir kuruş yerine onbir kuruşu ver-
                                                                                                mek, olur şeytanî pişe.
           İsrafın en sefihi, tebzirin en sakîmi, bir tarzdır bir çeşidi; heves etme bu işe...

                                             * * *

                        Zaika Telgrafçıdır, Telziz İle Baştan Çıkarma

           (*) Rubûbiyet-i İlah Hikmet ve İnayeti, ağızla hem burunla iki merkezi teşkil
                                                                      eylemiştir, içinde hudud karakolu, hem
           Muhbirleri de koymuş. Şu Âlem-i Sagirde damarları telefon, a'sabları telgraf
                                                             hükmüne vaz'eylemiş. Şâmme telefonu, hem
           Telgrafa zaika İnayet memur etmiş. O Rezzak-ı Hakikî, erzak üstüne koymuş
                                                                 Rahmetten bir tarife; taam ve levn ve hem
           Rayiha. İşte şu havass-ı selâse, o Rezzak canibinden birer ilânnamesi, birer
                                                                               davetnamesi, bir izinnamesi, hem
           Bir Dellâldır ki muhtaç ve müşteriler hep onlarla celb olur. Mürtezik hayvan-
                                                  lara zevk ve rü'yet ve şemm, birer âlet vermiş. Hem
           Taamları muhtelif zînetlerle süsletmiş; hevaî gönülleri avutup, lâkaydları
                                                               tehyic ile cezbetmiş. Vakta, taam girse hem
           Ağıza, birdenbire zaika her tarafa bir telgraf çekiyor bedenin aktarına. Şâm-
                                                                  me telefon veriyor, gelen taam nev'i, hem
           Çeşitleri de söyler. Hacetleri muhtelif, ayrı ayrı mürtezik, ona göre davranır,
                                                                 ona da hazırlanır ya cevab-ı red gelir. Hem
           Kapı dışarı atar, yüzüne de tükürür. İnayet tarafından mâdem buna memur-
                                                                                dur; zevkle baştan çıkarma. Hem
           Telziz ile aldatma. Sonra o da unutur doğru iştiha nedir, bir iştiha-yı kâzib
                                                                    gelir; başına çatar. Hatası, maraz ile hem
           İlletlerle cezalar gelir. Hakikî lezzet hakikî iştihadan çıkar, doğru iştiha sadık
                                                                  bir ihtiyaçtan. Bu lezzet-i kâfide, şah hem

                  ------------------
             (*):  İktisad Risalesi'nin çekirdeğidir. Belki on sahife olan İktisad Risalesini kabl-el vücud on
           satırda okumuş.
   715   716   717   718   719   720   721   722   723   724   725