Page 89 - Risale-i Nur - Sözler
P. 89

ONUNCU SÖZ                                                                                                                           91


           iki cevizi birini Semavata, birini yere indiren aynı kuvvetle, iki şems bulun-
           sa; birini Arşa, diğerini ferşe kaldırır, indirir.

             Mâdem  şu  âdi,  nâkıs,  fâni  mümkinatta  Nuraniyyet  ve  Şeffâfiyyet  ve
           İntizam ve İmtisal ve muvazene Sırlarıyle, en büyük şey en küçük şey’e
           müsâvi olur. Hadsiz hesabsız şeyler birtek şey’e müsâvi görünür. Elbette
           Kadîr-i  Mutlak'ın  Zâtî  ve  nihayetsiz  ve  gayet  Kemâlde  olan  Kudretinin
           Nuranî  Tecelliyatı  ve  Melekûtiyyet-i  Eşyanın  Şeffâfiyyeti  ve  Hikmet  ve
           Kaderin İntizâmatı ve eşyanın Evâmir-i Tekvîniyyesine Kemâl-i İmtisali ve
           mümkinâtın  Vücud  ve  ademinin  müsavatından  ibaret  olan  imkânındaki
           Müvazenesi Sırrıyle; az, çok, büyük, küçük Ona müsavi olduğu gibi, bütün
           İnsanları birtek İnsan gibi bir sayha ile Haşre getirebilir. Hem, bir şey’in
           kuvvet ve zaafca meratibi, o şey’in içine zıddının müdahalesidir. Meselâ:
           Hararetin derecâtı, soğuğun müdahalesidir. Güzelliğin meratibi, çirkinliğin

           müdahalesidir.  Ziyanın  tabakatı,  karanlığın  müdahalesidir.  Fakat,  birşey
           Zâtî olsa, ârızî olmazsa, onun zıddı ona müdahale edemez. Çünki: Cem-i
           zıddeyn  lâzımgelir.  Bu  ise,  muhaldir.  Demek  asıl,  Zâtî  olan  bir  şeyde

           merâtib yoktur. Mâdem, Kadîr-i Mutlak'ın Kudreti Zâtîdir. Mümkinat gibi
           ârızî değildir ve Kemâl-i Mutlaktadır. Onun zıddı olan acz ise, muhaldir ki
           tedahül  etsin.  Demek,  bir  baharı  halketmek,  Zât-ı  Zülcelâl'ine  bir  çiçek
           kadar  ehvendir.  Eğer  esbâba  isnad  edilse;  bir  çiçek  bir  bahar  kadar  ağır
           olur.  Hem,  bütün  İnsanları  İhya  edip  Haşretmek,  bir  nefsin  İhyası  gibi
           kolaydır.

             Mes'ele-i  Haşrin  başından  buraya  kadar  olan  temsil  sûretlerine  ve
           Hakikatlarına dair olan beyanatımız, Kur'ân-ı Hakîm'in Feyzindendir. Nefsi
           teslime, Kalbi kabûle ihzardan ibarettir. Asıl Söz ise Kur'nındır. Zira Söz
           odur ve Söz Onundur. Dinleyelim:
                                                                           ِ ِ
             ِ
                                           ِ
                                       ه  ك َ ي
           َناَا َِ تِومَ َ دعبَض َ ر لاْاَ َ ِ يِح َ يَ َ ف ْ   ن ْ  َ َ  ِ َ لِلّا َتمحر     َلَ ِ ى  َ َ ا ى َ ىا اث َ ِر َ  َ رنظ َناف  ڬ َ  َةغ ِ َ لابْلاَةجحْلاَفَلِ
                                                               ن

                                                          ْ
            َّ
                         ْ
                                              ْ
                                                        ْ
                                                                      ن َّ ن
                                                                            َّ
                     ْ
                 ْ
                             ِ
                                                                             ِ
                       ِ
                                   َ يَنمَ   لاق
                                                                              ى

                 ٌ
                                                                 ْ

                                                              ن
              ن  َ ڬ َ َ ْ لق َ  َ مي  ۪     َ َ مر  َ هوَم ا ظعْلاَ ِ يِح ن ْ       ڬ َ  ٌ     َ َ َ ري  ٍ ۪ دق  َ ء   شََلن ِّ  َ ِ ك  َى لٰع َوهو َ َى تومْلا َ ِ يِحم ل َ َ كلذ
                                  ْ
                                                                        ْ ن
                                                   ْ
              ِ
            َ َ ناَمنك َّ   َ برَاو ن  ا َ َّت َ ق  َس ان لاَايُّ اَ ى اي ڬ َ مي     َ َ َ ۪ لع  ٍقْل  َ ِّ    َ نك ِل َ َ خ  َ ِ بَو َ هوَة ٍ  َ رمَ  لو ا ى اه انْ ا َى ۪  َ َّلا ىذ  َا   َ هيِيح ن ْ  َ ي
                                                            َّ     ْ
                            َّ
                                                    ن
             َّ ْ
                                                        َّ
                                      ٌ
                                  ه
                          ن
                       ٍ ِ
                        َةعضرمَهلنكَلهْذت َانَورتَموي  َ ڬ َ  َ مي ۪ ظع َءشَ َ    ِ َ ةعاسلاَ ة ل َ زْلز
                                ن

                                          ْ       ْ

                                                ٌ
                                                      ٌ ْ
                                                             َّ
                          ْ ن
                                    ِ
                               َ ل    ٍ  َ محَتاذ َهلنكَعضتو َ َ تعضر ا َ َ ى امع

                                                        َّ
                                                 ْ     ْ
                                ْ
                                           ن
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94