Page 101 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 101

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       103


           Şakirdlerine  ayrı  bir  cephede  tecavüz  etmeğe  münafıklar  çabalıyorlar.
           İnşâallah  muvaffak  olamazlar.  Risale-i  Nur  Şakirdleri,  tam  ihtiyatla
           beraber,  bir  taarruz  olduğu  vakitte  münakaşa  etmesinler,
           aldırmasınlar. Aldanan Ehl-i İlim ve İmansa, dost olsunlar. "Biz size
           ilişmiyoruz. Siz  de bize ilişmeyiniz... Biz Ehl-i İmanla Kardeşiz." deyip
           yatıştırsınlar.

                  Sâniyen: Mübareklerin pehlivanı hem Abdurrahman, hem Lütfü,
           hem  Büyük  Hâfız  Ali  manalarını  taşıyan  büyük  Ruhlu  Küçük  Ali
           Kardeşimiz bir sual soruyor. Halbuki o sualin cevabı Risale-i Nur'da yüz
           yerde  var. "Risale-i Nur'un Erkân-ı İmaniye hakkında  bu derece kesretli
           tahşidatı  ne  içindir?  Bir  Âmî  Mü'minin  İmanı  büyük  bir  Velinin  İmanı
           gibidir, diye eski Hocalar bize Ders vermişler?" diyor.

                  Elcevab: Başta “Âyet-ül Kübra” Meratib-i İmaniye bahislerinde
           ve âhire yakın Müceddid-i Elf-i Sâni İmam-ı Rabbanî beyanı ve hükmü ki:
           "Bütün  Tarîkatların  müntehası  ve  en  büyük  maksadları,  Hakaik-i
           İmaniyenin  inkişafıdır.  Ve  bir  Mes'ele-i  İmaniyenin  kat'iyyetle
           vuzuhu, bin Kerametlerden ve Keşfiyatlardan daha iyidir." ve “Âyet-
           ül Kübra”nın en âhirdeki ve “Lâhika”dan alınan o Mektubun parçası ve
           tamamının  beyanatı  cevab  olduğu  gibi,  “Meyve  Risalesi”nin  Tekrarat-ı
           Kur'aniye  hakkında  “Onuncu  Mes'elesi”,  Tevhid  ve  İman  Rükünleri
           hakkında  tekrarlı  ve  kesretli  Tahşidat-ı  Kur'aniyenin  Hikmeti,  aynen
           bitamamiha  onun  Hakikî  Tefsiri  olan  Risale-i  Nur'da  cereyan  etmesi  de
           cevabdır.

                  Hem İman-ı Tahkikî ve taklidî ve icmalî ve tafsilî ve İmanın bütün
           tehacümata ve vesveseler ve şübhelere karşı dayanıp sarsılmamasını beyan
           eden  Risale-i  Nur  parçalarının  izahatı,  büyük  Ruhlu  Küçük  Ali'nin
           Mektubuna öyle bir cevabdır ki, bize hiçbir ihtiyaç bırakmıyor.

                  İkinci  Cihet:  İman,  yalnız  icmalî  ve  taklidî  bir  tasdike
           münhasır  değil.  Bir  çekirdekten,  tâ  büyük  hurma  ağacına  kadar  ve
           eldeki âyinede görünen misalî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine, tâ
           güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi, İmanın o derece
           kesretli  Hakikatları  var  ki,  binbir  Esma-i  İlahiye  ve  sair  Erkân-ı
           İmaniyenin  Kâinat  Hakikatlarıyla  alâkadar  çok  Hakikatları  var  ki:
           "Bütün İlimlerin ve Marifetlerin ve Kemalât-ı İnsaniyenin en büyüğü
           İmandır  ve  İman-ı  Tahkikîden  gelen  tafsilli  ve  bürhanlı  Marifet-i
           Kudsiyedir" diye Ehl-i Hakikat ittifak etmişler.
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106