Page 103 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 103

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       105


           Aleviye'yi onlara okutmak, Risale-i Nur hesabına ve Fütuhatına lâzım
           idi.  Hem  bu  hâdise  zamanında  İstanbul'da  bolşevizm  aleyhindeki
           nümayiş  hâdisesi,  Risale-i  Nur'a  karşı  perde  altında  hücum  eden  iki
           kuvvet  birbirine  vaziyet  almağa  başladığı  cihetle,  Risale-i  Nur
           Fütuhatına büyük bir vesiledir. Muvakkat bize karşı bazı ilişmeler olsa
           da,  hiç  ehemmiyeti  yok.  Çünki  bolşevizmin,  Müslümanlar  içinde
           anarşilik mahiyetinde küfr-ü mutlak ve fikr-i tabiatla yerleştirilmesine
           mukabil, ancak ve ancak Risale-i Nur'un fevkalâde kuvvetli Hakikatları
           çıkabilmesinden,  milliyetperver  ve  vatanperver  ve  siyasetçiler  ve
           dindarlar,  Risale-i  Nur'un  arkasına  girmeğe  ve  onunla  barışmağa  ve
           onunla siper almağa bir yol açılıyor nazarıyla bakıyoruz.

                                                                    Said   Nursî
                                          *  *  *
                     AFYON  EMNİYET  MÜDÜRLÜĞÜ'NE !
                  Zâtınızı  tanımadan  bir  defa  gördüğüm  vakit  insaflı  ve  adaletli
           gördüğümden  herkesten  evvel,  alâkadar  olduğum  bir  Hakikatı  size
           beyan  ediyorum.  O  Hakikatı  alâkadar  makamata  Vazifeniz  itibariyle
           bildirmeyi, size bırakıyorum. O Hakikat da şudur:

                  Benim  şimdiki  vaziyetim,  tarihte  emsali  yoktur.  Herşeyden
           tecrid-i mutlak içinde, herkesten hattâ Câmideki Cemaat adamlarından
           ve  temastan  memnu'  olduğum  halde;  ihtiyarlık,  hastalık,  yoksulluk
           içinde  birden  Kalbime  geldi  ki:  Madem  ben  de  bu  vatanın  bir
           evlâdıyım, bu vatanın saadetine Hizmet etmek benim için Farzdır.
           Maddî cihette elimden hiçbir şey gelmiyor. Yalnız Kur'andan anladığım
           ve Kaleme aldığım  “Meyve Risalesi”  ile  “Hüccet-ül  Baliğa”yı  yeni
           hurufla tab'etmek için bazı Kardeşlerime izin verdim. O iki Risaleyi iki
           seneye yakın alâkadar Ankara makamatı ve ehl-i vukufu, hem Denizli
           Mahkemesi tedkikten sonra mûcib-i mes'uliyet hiçbir şey bulamayarak
           bize resmen teslim ettiler. Hem cevab gönderdim ki; sansüre ve büyük
           muharrirlere göstersinler, sonra tab'etsinler. Hem Tab'dan sonra resmen
           hükûmetin  oniki  makamatına  vermek  bir  usûldür.  Sonra  da  “İhlas
           Risalesi” ile “İktisad Risalesi”ni de o iki Risalenin âhirine ilhak edip
           yeni  hurufla  tab'edilsin.  Kat'iyyen  size  beyan  ediyorum  ki  benim
           maksadım,  bunun  tab'ında,  bu  mübarek  milleti  ve  vatanı  manevî  ve
           maddî  anarşilikten  muhafaza  etmek  ve  asayiş  ve  inzibata  manevî
           yardım etmek ve anarşiliği uyandıran haricî
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108