Page 108 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 108

110                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


                 Aziz,  Sıddık  Kardeşlerim!
                 Evvelâ: Sizleri, birinci Vazife-i Nuriyeyi, “Asâ-yı Musa”ya aid
          Hizmete  başlamanızı  tebrik  ve  Isparta'nızı  Diyanette  ve  Âdâb-ı
          İslâmiyede geri değil, ileri gitmesini Ruh u Canımızla tahsin ve tebrik
          ediyoruz.

                 Sâniyen:  Denizli'nin  Hüsrev'i  Hasan  Feyzi'nin  Risale-i  Nur
          hakkında  ve  Risale-i  Nur'un  Aslı  ve  Esası  ve  Madeni  olan  Hakikat-ı
          Kur'aniye ve Sırr-ı  İman ve Nur-u Ahmedî tarifinde yazdığı manzum
          fıkrası,  içinde  tam  bir  samimiyet  ve  metin  bir  Kanaat-ı  İmaniye
          bulunduğundan; hem her şeyi çabuk kabul etmeyen ve delilsiz teslim
          olmayan  Âlim,  hususan  muallim  olduğu  halde  Risale-i  Nur'un
          Hakkaniyetini  hem  kendi  namına,  hem  etrafındaki  rüfekasının  Şahs-ı
          Manevîsi  hesabına  bir  derece  fevkalâde,  hâlisane  tarif  etmesinden
          “Sikke-i  Tasdik-i  Gaybî”  âhirinde,  “Lâhika”dan  alınan  parçaların
          sonunda  yazılmasını,  hem  ayrıca  “Lâhika”da  da  kaydedilmesini  ve
          Halil  İbrahim'in  de  son  Risale-i  Nur  hakkındaki  tavsifnamesini  dahi
          bunun  gibi  “Sikke-i  Tasdik-i  Gaybî”nin  arkasında  yazılmasını
          münasib gördük ve burada da öyle yaptık. Çünki bu kadar kuvvetli ve
          samimî bir kanaat, “Sikke-i Gaybî”deki îmalar nev'inde hakkaniyetine
          bir îma, bir emare olabilir.

                 Sâlisen: Hasan Feyzi'nin Mektubunda bahsettiği bütün oradaki
          Kardeşlerimize   pek   çok  Selâm,  tebrik  ediyoruz.  Hapishaneleri   bir
                                                   ِ
                                         للّ
                                            ا
          Dershane-i Nuriye  olduğu  gibi,      ء آَّش    نا    Denizli Vilayeti de bir nevi

                                             َ ٰ
                                                  ْ َ
                                         ُ
          Medreset-üz Zehra hükmüne geçecek. Ve çokların yüzünü ak eden ve
          Nur'u  zulümlerden  kurtarmağa  çalışan  ve  Nur'un  Şakirdlerinin  her
          birisine ona hediye edilen Risalelerden ziyade hediye vermiş hükmünde
          manen  bizlere  hediyesi  var.  Bu  Nur'un  tebriki,  umum  ona  minnetdar
          olanların  hatıralarıdır.  Yüzer  misli  mukabili  alınmış  bir  hatıra-i
          adalettir.

                 Râbian: İşaret-i Gaybiye ile, altmışdörtte Risale-i Nur Te'lifçe
          tamam olur diye Haber-i Gaybiyeyi iki hal tasdik ediyor:

                 Birincisi:  Çok  mühim  noktalar  hatıra  geldiği  halde,  Risaleyi
          Te'lif cihetine sevkedilmiyor.

                 İkincisi:  Risale-i  Nur'un  Hıfz  ve  Neşrine  ve  Sahabet  ve
          Himayetine çalışmak için Hayat isterdim. Fakat hadsiz şükür olsun
          ki,  bir  bîçare  ihtiyar  Said  yerinde  çok  genç  Said'ler  o  Vazifeyi
          yapıyorlar. Hususan Hüsrev'ler, Feyzi'ler, Ahmed'ler, Mehmed'ler,
          biraderzadem
   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113