Page 28 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 28

30                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          olmayan  bir  hâdiseyi  dağ  gibi  gösterip,  sükûnete  muhtaç  olan  bu
          vatanda  beni  bahane  edip,  anarşilik  hesabına  ve  bir  ecnebi  plânıyla
          bize,  yani  bîçare  vatandaşlarımızı  i'dam-ı  ebedîden  ve  şübehat-ı
          uhreviyeden  kurtarmağa  çalışan  Nur  Şakirdlerine,  bütün  bütün
          kanunsuz  ve  keyfî  hücum  edildi.  Pek  zahir  bir  garaz  ile,  evham
          yüzünden,  baruta  ateş  atmak  gibi,  bu  vatana  ve  asayişe  beni  bahane
          edip sû'-i kasd edildi. Şöyle ki:

                 Üç  mahkeme,  yirmi  senelik  Mektublarımı  ve  Kitablarımı  ve
          hallerimi  inceden  inceye  tedkikten  sonra,  bize  ve  Kitablarıma  beraet
          verdiği halde; ve üç seneden beri Te'lifatı terkettiğim ve haftada ancak
          bir  Mektub  yazabildiğim  ve  mecbur  olmadan  herbiri  bir  gün  nöbetle
          zarurî  Hizmetimi  yapan  üç-dört  terzi  çırağından  başka  kimseyi  kabul
          etmediğim halde ve serbestiyet  verildiği  ve memleketime gitmediğim
          halde,  hiç  ömrümde  görmediğim  bir  tarzda  ve  resmî  bir  surette  beni
          hiddete  getirip  bir  hâdise  çıkarmak  için,  tahkir  ve  ihanet  kasdıyla,
          kanunsuz ve garazla, beni taharri ile kapımın kilidini kırıp, Kur'anımı
          ve  Arabî  Levhalarımı  evrak-ı  muzırra  gibi  alıp  götürmekle  beraber,
          adliyenin  mühim  bir  memuru,  resmen  buradaki  memurlara  âmirane
          demiş ki: "Said'i iki jandarma ile teşhir suretinde çıkarıp, zorla başına
          şapka  giydirip,  öylece  ifadeye  getirmeli  idiniz.  Hem  ona  yanaşanları
          tutunuz." diye, ehemmiyetli bir mecliste ve Ayn-ı Hakikat olan ifademi
          okudukları vakit söylemiş. Bunda şekk ve şübhe kalmadı ki; beni tahkir
          ve ihanet edip, hiddete getirip, asayişi bozmak garazı takib ediliyor.

                 Cenab-ı  Hakk'a  hadsiz  şükür  olsun  ki:  Binler  haysiyet  ve
          şerefimi  bu  vatandaki  bîçarelerin  istirahatına  ve  onlardan  bela-
          ların def'ine feda etmek için bana bir Halet-i Ruhiyeyi ihsan eyle-
          miş ki; ben de, onların yaptığı ve niyetinde bulundukları tahkirat
          ve  ihanetlere  karşı  tahammüle  karar  vermişim.  Bu  milletin
          asayişine,  hususan  Masum  Çocukların  ve  Muhterem  İhtiyarların
          ve  Bîçare  Hastaların  ve  Fakirlerin  dünyevî  istirahatlarına  ve
          Uhrevî Saadetlerine binler Hayatımı ve binler Şerefimi feda etmeye
          hazırım...

                 İşte  sinek  kanadını  dağ  gibi  yaptıklarının  bir  emaresi  şu  ki;
          benim  gibi  gurbette,  hasta,  ihtiyar,  zaîf,  tek  başına  bulunan  bir  adam
          için, on gün zarfında beş defa Afyon Valisi ve Emniyet Müdürü ve iki
          defa Afyon Müddeiumumîsi benim için buraya gelmesi ve iki günde,
          her bir günde beş tayyare benim gezdiğim yerlerde beni nezaret altına
          alması   ve   beş   polis    hafiyesinin   burada   bana   tarassud   edenlere
          ilâve    edilip,    ahvalimi    tecessüs    etmek    için    gönderilmesi    ve
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33