Page 24 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 24
26 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Nur Risaleleri'ni dünyada kendi yerinde çalışmak ve beni de çalıştırmak
için yazılmışlar gibi tam vaktinde yetişti ve Medrese-i Yusufiye'nin üç
tatlı meyvesini ve Kur'anın Kudsî ve Firdevsî binler meyveler veren üç
Hizbini beraber getirdi.
İki Kahraman Mübarek, yazdıkları güzel iki “Meyvelerinin”
tarzında ve kıt'asında Onbirinci Mes'elesini dahi yazıp dört-beş nüsha
“Hizb-i Nuriye” varsa ve beş-altı “Hizb-i Kur'aniye” ile beraber
gönderilse münasibdir. Ve Hüsrev'in fıkrası, Onbirinci Mes'elenin
âhirinde kaydedilsin. Size bu defa Âyet-ül Kürsî'nin arkadaşı ve
tetimmesi iki-üç Âyetin bir Nükte-i İ'caziyelerine dair bir parça
gönderdim; daha tamamlamağa bir ihtar almadım, noksan kaldı; pek
acelelikle yazıldı. Ehemmiyetli Sırlar göründü, fakat dünyaya
bakmamak için tamam ve açık yazdırılmadı. Eğer hoşunuza gitse,
Onbirinci Mes'elenin Haşiyesinin bir Lâhikası olarak kaydedersiniz ve
“İ'caz-ı Kur'an Risalesi” nin zeyillerinde hem “El-Felak” Nüktesini,
hem bunu yazarsınız.
Kardeşlerim! Hiç merak etmeyiniz. Kat'î kanaatım geldi, bizler
bir İnayet altında, gayet ehemmiyetli bir Hizmette ve ihtiyar ve
iktidarımız haricinde bir Dest-i Gaybî tarafından istihdam
ediliyoruz. Çok defa مُكل يخ وهو اًئيش اوهرْكت نَا َّٓ سع Sırrına
ْ َ
َ
َ َ ُ َ
َ
ُ َ َ ْ
ْ
ٌ ْ
ٰ
mazhar oluyoruz. Bu çalışmada zahmet pek az, ücret pek çok...
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Sizin gayet mübarek ve Cennet meyveleri gibi şirin
hediyelerinizi ve Denizli cihetindeki beşaretinizi aldım. Şimdi bu
dakikada pek çok işler beni uzun konuşturmayacak, kısa kesmeye
mecbur oldum. Çünki hediyeyi getiren çabuk gidecek diye acele
yazdım.
ِ
ِ
Evvelâ: Son parçada, başta قثوْلا ةورعْلاب bin üçyüz kırk-dört
َ ْ ُ
ٰ ْ ُ
sehivdir. Eğer okunmayan iki ء (hemze) ve medde sayılmazlarsa sehiv
değil; hem çok manidardır. Doğrusu 1347'dir ki, parçanın âhirinde
tekrar doğru yazılmış. Hem bâki kalan kısmı hem ehemmiyetli, hem
dünyaya baktığı için ve قَلع daki
ْ َ