Page 20 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 20
22 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Evet eski Terbiye-i İslâmiyeyi alanların yüzde ellisi
meydanda varken ve an'anat-ı milliye ve İslâmiyeye karşı yüzde elli
lâkaydlık gösterildiği halde; elli sene sonra, yüzde doksanı nefs-i
emmareye tâbi' olup millet ve vatanı anarşiliğe sevketmek
ihtimalinin düşünülmesi ve o belaya karşı bir çare taharrisi, yirmi
sene evvel beni siyasetten ve bu asırdaki insanlarla uğraşmaktan
kat'iyyen men'ettiği gibi; Risale-i Nur'u, hem Şakirdlerini, bu
zamana karşı alâkalarını kesmiş; hiç onlarla ne mübareze, ne
meşguliyet yok.
Madem Hakikat budur, adliyelerin değil beni ve onları itham
etmek; belki Risale-i Nur'u ve Şakirdlerini himaye etmek en birinci
Vazifeleridir. Çünki onlar bu millet ve vatanın en büyük bir hukukunu
muhafaza ettiklerinden, onların karşısında, bu millet ve vatanın hakikî
düşmanları Risale-i Nur'a hücum edip, adliyeyi şaşırtıp, dehşetli bir
haksızlığa ve adaletsizliğe sevkediyorlar. Küçücük iki nümunesini
beyan ediyorum:
Ezcümle: Hapisteki arkadaşlarımdan, selâm-kelâmdan ibaret ve
Arabî bir Risalemin fiatı olan on banknotu, buradaki bir adama
gönderip; tâ Isparta'da tab' masrafını veren o nüshalar sahibine verilsin
diyen Mektubu yüzünden; hem adliye, hem hükûmet bana sıkıntılar
verip, hem vasıta olan adamı taharri etti. Bu sinek kanadı kadar
ehemmiyeti olmayan bir âdi Mektubu, hem altı ay zarfında bir tek âdi
muhabereyi bu kadar büyük bir mes'ele suretine getirmek, elbette
adliyenin şerefine, haysiyetine yakışmaz.
İkinci Nümune: Benim gibi garib, ihtiyar ve zaîf ve beraet
etmiş bir misafire, herkesi hattâ Hizmetçilerini resmen propaganda ile
ondan ürkütmek, kendini perişan bir vaziyete sokmak bu vilayetteki
hükûmetin Hamiyet-i milliyesine yakışmadığından, sinek kanadı kadar
mevhum bir zarara dağ gibi ehemmiyet verip aleyhimde resmen
propaganda yapmak, "Kimin ile görüşüyor ve yanına kim gidiyor?"
diye herkese bir telaş vermek.. hükûmetin hikmeti ve hâkimiyeti, bu
acib halete elbette tenezzül etmemek gerektir. Her ne ise.. Bu iki madde
gibi, muttali olanlara hayret veren çok maddeler var...
Efendiler! Dalalet ve fenalıklar cehaletten gelse, def'etmesi
kolaydır. Fakat fenden, ilimden gelen dalaletin izalesi çok müşkildir.
Bu zamanda dalalet fenden, ilimden geldiği için, ancak onları izale
etmeye ve Nesl-i Âtîden o belaya düşen kısmını kurtarmağa,
karşılarında dayanmağa Risale-i Nur gibi her cihetle mükemmel bir
Eser