Page 18 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 18

20                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          bir revaç ile İntişar eden Risale-i Nur'un binler nüshalarından herbiri,
          benim yerimde benden mükemmel konuşuyor. Benim susmamla, onlar
          susmaz ve susturulmazlar.

                 Hem  madem  mahkemece  isbat  edilmiş  ki;  yirmi  seneden  beri
          siyasetle alâkamı kestiğim ve hiçbir emare aksine zuhur etmediği halde,
          elbette benimle görüşenden tevehhüm etmek pek manasızdır. (Haşiye)

                                         *  *  *
                 ------------------------------------------

                 (Haşiye):  Garib  ve  acib  bir  hâdise:  Bu  ayda  bir  gün  avluya  indim,
          baktım.  Gelen  kar  üstünde,  Risale-i  Nur'un  Eczalarında  Tevafukatına  işaret
          eden  boyalar,  kırmızı-sarı  mürekkebler  misillü,  o  karın  üstünde  serpilmiş
          katreler  ve  noktalar  var.  Çok  hayret  ettim.  Sair  yerlere  baktım,  avlumdan
          başka  yerlerde  yoktu.  Endişe  ettim,  Kalben  dedim:  Risale-i  Nur  umum
          memleketle, belki Kur'an hesabına küre-i arzla o derece alâkadardır ki, onun
          başına  gelen  beladan,  musibetten  bulutlar  dahi  kan  ağlıyorlar.  Bir-iki  adam
          çağırdım,  onlar  da  hayret  ettiler.  Benim  endişe  ve  telaşımı  gören  hane
          sahibinin  biraderzadesi  Mehmed  Efendi  zannetti  ki,  ben  karın  çokluğundan
          yolu kapamasından telaş ediyorum. Ben  yukarı çıktıktan sonra, yolu açmak
          için  o  karı iki  tarafa  atıp o  işaretli  manidar  kırmızı-sarı  Hâdise-i  Cevviyeyi
          kapatmıştı. Ona dedim: Kapatmasaydın daha iyi idi. Aynı günde, Risale-i Nur
          aleyhinde üç hâdise zuhur eyledi:

                 Birincisi:  Afyon  Adliyesiyle  buradaki  zabıta  çavuşluğudur.
          Kitablarımın  iadesine  dair  müracaatıma  mukabil,  "Daha  temyizden  tasdik
          gelmediğinden karışmayız" diye o cihetten benim ümidimi kırdı.

                 İkincisi: Aynı günde, benim ahvalimi tecessüs etmek için mahsus bir
          polisi, Afyon gönderdiğini öğrendik.

                 Üçüncüsü: Aynı günde, İstanbul'da bir münafık “İhtiyar Risalesi”ni
          bahane ederek aleyhimizde propaganda etmiş, adliyeye aksettirmiş.

                 Bu   gibi   hâdiselerden   müştaklar   çekinmeye   başladılar.   Ben   de

                                ِ
                 ِ ِ
                           ِ ِ
                                                 ِ

             ِ
            نوعج ار هيَلا  آَّنا ِ   و للّ انا  اوُلاق   ٍ   ةبيصم  ِلُكل        dedim,
                       َّ
                                        َ َ
                         َ ٰ َّ
                َ ْ
                                               ِّ ُ
          َ ُ
                   ِ
              ليك   وْلا  معنو     للّا  ان   بسح   Siperine girdim.

          ُ
                      ُ ٰ َ
                           َ
              َ
                               َ
                 َ ْ
                            ُ ْ
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23