Page 17 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 17
EMİRDAĞ LÂHİKASI-I 19
usandırıyor. Değil hapis ve zindanı, belki kabri bu hale tercih
ederim. Fakat Hizmet-i İmaniyede ziyade meşakkat ise ziyade
sevaba sebeb olması bana sabır ve tahammül verir. Madem bu
insaniyetli zâtlar benim hakkımda zulmü istemiyorlar, en evvel benim
meşru' dairedeki hürriyetime dokundurmasınlar. Ben ekmeksiz
yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam. Evet ondokuz sene bu gurbette
yalnız ikiyüz banknot ile, şiddetli bir iktisad ve kuvvetli bir riyazet
içinde kendini idare ederek, hürriyetini ve İzzet-i İlmiyesini muhafaza
için kimseye izhar-ı hacet etmeyen ve minnet altına girmeyen ve
Sadaka ve Zekat ve maaş ve hediyeleri kabul etmeyen bir adam, elbette
iaşeden ziyade adalet içinde hürriyete muhtaçtır. Evet emsalsiz bir
tazyik altındayım. Bir-iki cüz'î nümunesini beyan ediyorum:
Birisi: Mahkemece, Risale-i Nur'un ilmî bir müdafaanamesi ve
Ankara'nın yedi makamatına ve Reis-i Cumhur'a müdafaatımla beraber
gönderilen ve neticede Ankara Ehl-i Vukufunun takdiriyle beraetimize
bir sebeb olan ve hapis arkadaşlarımın bana bir yâdigâr ve hatıra olmak
üzere güzel yazılarıyla birkaç nüshası yazılan ve elimde bulunan ve
Denizli zabıtası görüp ilişmeyen ve Afyon polishanesinde bir gece ve
buranın zabıtasında da açık olarak bir gece kalan “Meyve Risalesi” ile
“Müdafaaname”yi, hergün endişeler içinde, bunları da elimden
almasınlar diye saklıyordum. Belki beni taharri edecekler telaşı ile, bu
gurbette tanımadığım adamlara, bunları sakla diyemediğimden çok
üzülüyordum.
İkincisi: Denizli Mahkemesi hiç ilişmediği ve Eskişehir
Mahkemesi yalnız bir tek Kelimesine ilişip, birtek Harfle cevabını alan
“İhtiyarlar Risalesi”ni, İstanbul'lu bir adam, burada bir adamdan alıp
İstanbul'a götürmüş. Her nasılsa aleyhimdeki bir dinsizin eline geçmiş.
Habbeyi on kubbe yaparak vilayet zabıtasını şaşırtıp, "Kiminle
görüşüyor, yanına kimler gidiyor?" diye beni sıkmağa başladılar. Her
ne ise.. bunlar gibi çok acı nümuneler var... Fakat en manasızı budur ki;
beni konuşturmamak için, hizmetimde bir çocukla bir hastalıklı
adamdan başka herkesi ürkütüp, benden kaçırtmalarıdır. Ben de derim:
On adamın benden çekinmeleri yerine; onbinler, belki yüzbinler
Müslüman, Risale-i Nur'un Dersine hiçbir manie ehemmiyet
vermeyerek devam ediyorlar. Hem bu memlekette, hem hariç Âlem-i
İslâm'da çok kuvvetli Hakikatları ve çok kıymetli faideleri için tam