Page 4 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 4

6                                                                                                                       TAKDİM

                 Emirdağ  Lâhika  Mektubları,  birinci  kısmı:  15  Haziran
          1944'de  Denizli  hapsinden  beraet  ile  tahliyeden  sonra  Heyet-i
          Vekile kararıyla Emirdağı'nda ikamete memur edilen Risale-i Nur
          Müellifi Said Nursî Hazretleri 1947 sonlarına kadar, yani üçüncü
          büyük hapis olan Afyon hapsine kadar Emirdağı'nda ikamet ettiği
          müddetçe  Isparta,  Kastamonu,  İstanbul,  Ankara  ve  Üniversite
          talebeleri  ve  Anadolu'da  Nurların  Neşre  başlandığı  yerlerdeki
          Talebelerine Hizmete müteallik bazı Mektub ve suallerine cevaben
          yazdığı Mektublardır.

                 İkinci  kısım  ise:  1948-1949  Afyon  Cezaevi'nde  yirmi  ay
          mevkufen  kalıp  tahliyeden  sonra  tekrar  Emirdağı'na  avdet  edip
          orada bir müddet kaldıktan sonra 1951 yılında Eskişehir'de iki ay
          ikameti  müteakib,  oradan  da  Gençlik  Rehberi  mahkemesi
          münasebetiyle iki defa İstanbul'a gelip üçer ay İstanbul'da kaldığı
          1952-1953  tarihlerinde  ve  daha  sonra  yine  Emirdağı'nda  iken
          Talebelerine  yazdığı  Mektublar  ve  mahkemelere  ve  Davalara
          temas eden mes'elelere dair müteaddid bahislerdir.

                 1953'ten sonra ikamet eylediği Isparta'da da arasıra yazdığı
          Mektublar  da  vardır.  Eskişehir,  Denizli  ve  Afyon  Cezaevleri'nde
          iken  hapisteki  Talebelerine  yazdığı  pek  kıymetdar  hapishane
          Mektubları ise, yine Müellif-i Muhterem Hazret-i Üstad'ın Neşrini
          tensibiyle  Şualar  Mecmuası'nda  aynen  neşredilmiştir.  Bu
          Lâhikalarda  geçen  Talebelerin  Mektubları,  Nurlardan  aldıkları
          Feyz-i İman, İhlas ve Sadakatlarını, Şehamet-i İmaniyelerini ifade
          ile  Üstadlarına  arzetmek  ve  teşekküratlarını  bildirmekle  bu
          zamanda  zuhur  eden  bu  Ders-i  Kur'aniyenin  muhatabları
          olduklarını  izhar  ediyor.  Ve  Risale-i  Nur'un  Hakkaniyetine  ve
          Hazret-i Üstad'ın Davasına birer şahid hükmünde bulunuyor.

                 Risale-i  Nur'un  Te'lifi  ve  Neşriyle  beraber  bu  Lâhika
          Mektublarının zuhuru, devamı ve Neşri, bizzât muhterem Müellifi
          tarafından yapılması ve tensib edilmesi ve müteaddid Mektublarda
          da  bu  Lâhikaların  kıymetini  ifade  buyurmaları  ve  nazara
          vermeleri, herhalde bu Lâhikaların ehemmiyetini tebarüze kâfidir.

                 Evet  Risale-i  Nur'un  Te'lifi,  Zuhuru  ve  Neşri  ile  beraber
          Hizmet-i Nuriyenin ve Ders-i Kur'aniyenin taliminde ve îfasında ve
          Meslek-i Nuriyenin taallümünde ve uzun bir zamandaki Hizmetin
          devamında vaki' olacak binler ahval ve hücuma maruz Talebelerin
          cereyanlar
   1   2   3   4   5   6   7   8   9