Page 410 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 410
NUR ÂLEMİNİN BİR ANAHTARININ BİR HÂŞİYESİ
Bu Nur Anahtarı'nın radyo bahsine dair, iki üniversiteli ile, bir
gün hareket etmekte olan, hiçbir telle bağlı bulunmayan bir otomobilde
bulunan radyo ile, uzakta bir Mevlid-i Şerif dinliyorduk. O iki Nurcu
üniversitelilere dedim:
Nur'da dahi Hayat, Vücud gibi doğrudan doğruya Kudret-i
İlahiyenin perdesiz Tecellisi bedahetle göründüğüne bir delil budur ki:
Şimdi bu makinecikteki tırnak kadar bir hava, manevî az bir Nur, yalnız
bu Mevlidden gelen Kelimeleri dinler, söyler değil, belki binler,
milyonlar Kelimeleri aynı anda dinler, söyler ki binler istasyondaki ayrı
ayrı Kelimeleri şimdiki işittiğimiz Kelimeler gibi işitir ve işittirebilir,
bize söyleyebilir. Demek en cüz'î en küllî olur.
Hem o küçücük, parçacık hava, küre-i hava kadar vazife görür.
En küçük, en büyük küre-i hava kadar büyür.
Eğer Cilve-i Kudret-i Ezeliyeye verilmezse; öyle acib bir
hurafeli tezad olur ki; hiçbir hayale gelmez. Bir şey zıddına inkılabı
muhal olduğundan; böyle binler derece en cüz'î, zıddı olan en küllî
olmak.. en küçük, en büyük olmak.. en camid, cahil, şuursuz, âciz; en
muktedir, en dirayetli ve iradetli ve şuurlu olmak lâzım gelir ki; yüzer
tezad ve muhaller ve hurafetler içinde, emsali bulunmaz bir hurafedir.
Demek bilbedahe Kudret-i Ezeliyenin bir Cilvesidir. Ve o
Cilveyi küre-i havada umumen temsil eden bu gelen Hadîs-i Şerifin
meali gösteriyor. Şöyle ki:
Bir Melaike var, kırk bin başı var. Her başında, kırk bin dil var.
Her bir dilde, kırk bin Tesbihat yapıyor. Altmışdört trilyon Tesbihat
aynı anda söylüyor. Demek küre-i hava, bu Melaike gibidir. Yani; bu
Melaikenin tesbihatı adedince her Kelime-i Tayyibe, hava sahifesinde
yazılıyor.
Küre-i hava diyor ki: "Bu Hadîs, benden veya bana nezarete
memur Melekten haber veriyor. Çünki insandaki bütün konuşmalar ve
sair bütün hadsiz sesler, karışmaları içinde karıştırılmadan tam
hurufatıyla ve söyleyenlerin şiveleriyle, mümtaz sesleriyle söylenmek
gösterir ki; küllî bir şuurla yapılan bu iş, yalnız tek bir zerrenin vazifesi;
ne bana, - yani küre - i havaya - ve ne de bütün esbaba