Page 152 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 152

ِ
                                         ِ
                       ِ
                                    ٍ ِ
                                                             ِ ِ
                      ِ ۪هدمحب ِ ِ  ِ حِبيَُِّلاا ِ ِ ء َ شَِنمِناوِِِِِِِِِِِِِهناحبس ِهم ِ سا ِ ب
                        ْ َ
                                           ْ َ
                                        ْ
                            س َ س
                                                                ْ
                                     ْ
                                                      س َ َ ْ س
                             ِّ
                   ِ
                                 ِ
                             ِ
                         ِ
                  ِ قء ِ َٓ اقد ِِ ِتارشاع ِ ِ ددع ِ بِِِهتاَكربِو ِِ ِ ِ للّا ِةمح ِ رِوِِِمسكيَلع ِ ِِمَلاسلَا
                  َ
                     َ َ
                                               ٰ
                                 َ َ
                                      س س َ َ َ
                           َ
                               َ
                                                     َ َ
                                                          ْ ْ َ
                                                 س َ ْ
                                                                 س َّ
                                   ِ ناضمرِوِنابعشِِرهش ِ
                                   َ َ َ َ َ َ َ ْ َ
                                                  ْ َ
                 Aziz, Sıddık, Mübarek, Metin Kardeşlerim,
                 Sizin  Leyle-i  Berat'ınızı  ve  gelen  Leyali-i  Ramazan-ı  Müba-
          reke'nizi tebrik ederiz. Cenab-ı Hakk'a yüzbinler şükür olsun ki, Risale-
          i  Nur  kendi  kendine  tevessü'  ediyor.  Her  tarafta  fütuhatı  var.  Ehl-i
          dalaletin hileleri onu durdurmuyor, bilakis çok dinsizler teslim-i silâh
          ediyorlar.  Hâfız  Ali'nin  dediği  gibi,  korkuları  pek  ziyadedir.  Şimdi
          dinsizlik taassubuyla değil, korku cihetiyle ilişiyorlar. O korku, Risale-i
          Nur lehine dönecek inşâallah.

                 Nur  Fabrikasının  Sahibi,  bu  defaki  Mektubundaki  hârika  ve
          yüksek  Duası,  onun  fevkalâde  İhlas  ve  Sadakatinin  bir  tereşşuhatı
          nazarıyla baktığımızdan, bin derece haddimden ziyade hüsn-ü zannını
                                                             ۤ
          Risale-i  Nur  hesabına  kabul  edip,  Duasına   ي  ماِ deriz.  O  Nur
                                                            ِ
                                                         ن
          Fabrikasının  Mektubu,  Hasan  Âtıf'ın  Mektubuyla  Leyle-i  Berat
          akşamında elimize geçti. O gecemize, bereketli ve mübarek bir tebrik
          nev'inde telakki eyledik.

                 Aziz  Kardeşlerim!  Bu  mübarek  Ramazan'da  dahi  geçen
          Ramazan gibi, bu âciz ve zaîf Kardeşinize, manevî ve uhrevî sa'y ve
          çalışmanızdan  Zekat  mikdarınca  vermenizi  ve  onun  hesabına  bir
          mikdar çalışmanızı ve ziyade hüsn-ü zannınız ile ona tahmil ettiğiniz
          ağır yüke o cihette yardımınızı pek çok rica ederim.
                 Derd-i maişet sersemliğiyle, ekser halk Âhiret işlerine ikinci
          derecede bakmalarından, ehl-i dalalet istifade edip onları avlıyor-
          lar. Risale-i Nur Şakirdleri kanaat ve iktisad düsturlarıyla bu manevî
          hastalığa da mukabele ederler, inşâallah.
                 Umum Kardeşlerimize ve hemşirelerimize birer birer Selâm ve
          Dua ederiz.
                                                                    Said Nursi
                                          * * *
   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157