Page 150 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 150

152                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN



                 Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

                 Sizin  fevkalâde  Sebat  ve  İhlasınızın  galebesi  ve  o  musibeti
          def'inden  sonra,  ehl-i  dünya  cepheyi  değiştirdi.  Zendekanın  desise-
          leriyle  bu  havalide  bizlere  karşı  perde  altında  maddî  ve  manevî
          tahşidatı  başlamış.  Gayet  dikkatle  ve  şeytancasına,  Şakirdlerin  hakikî
          kuvvetleri olan Tesanüdü bozmağa çalışıyorlar. Sizlere Risaleleri iade
          ettikleri halde, kurnazcasına  dolaplar  çevriliyor.  Biz sizin  bir şubeniz
          hükmünde olduğumuz halde, bizi asıl ve merkez telakki ettiklerinden,
          daha  ziyade  desiseleri  bize  karşı  istimal  ediyorlar.  Hâfız-ı  Hakikî
          Cenab-ı Hak'tır. İnşâallah hiçbir zarar edemeyecekler. Fakat bu Şuhur-u
          Mübarekenin  Eyyam  ve  Leyali-i  Mübarekesinde  hâlis  Dualarınız  ile
          bize  yardım  ediniz.  Birşey  yok..  Fakat  mümkün  oldukça  ihtiyatlı  ve
          dikkatli  olunuz.  Hazret-i Ali  (Radıyallahü Anhü)  ve   Gavs-ı Geylanî
          (Kuddise Sırruhu) gibi Kahramanların manevî teminatı ِفختَِلا ِ ِ وِ ْ لق ve
                                                                 ْ َ َ
                                                                           س
                                                                        َ
           ِ شختَِلاو hitabları, bize her vakit cesaret ve Kuvve-i Maneviye veriyor.
           َ ْ َ
                 َ

                 Kâtib  Osman'ın  Mektubunda,  Kahraman  Rüşdü'nün  bahadır
          biraderi  Burhan'ın,  Risalelerin  kurtulmasına  çok  Hizmet  ettiğini
          yazıyor.  Zâten  o  cesur  Kardeşimizin  eskiden  de  bu  çeşit  Hizmetleri
          vardı.  Hem  ona,  hem  Risale-i  Nur'un  kurtulmasına  çalışanlara  ve
          medhali bulunanlara, hattâ mahkeme reisine ve  insaflı  a'zalarına hem
          Dua, hem teşekkür ediyoruz. Münasib görülse, mahkeme reisine hususî
          teşekkürümüzü beyan edersiniz.

                                          * * *

                                         ِ
                       ِ
                                                             ِ ِ
                                  ِ ٍ
                      ِ ۪هدمحب ِ ِ  ِ حِبيُ ِ ِ َّلااِء ِ َ شَِنمِنا ِ  ِ وِِِِِِِِِِِِِهناحبس ِهمسا ِ ب
                                        ْ
                                             َ ْ
                        ْ َ
                            س َ س
                                     ْ
                                                                ْ
                                                      س َ َ ْ س
                             ِّ
                                          ِ
                                      ِ
                             ِ
          ِ ِ ةثَلاَّثلاِِروهُّشلا ِِ ِ ِ ِ هذ  ِ ِ ِ ه  ِ قء َٓ اقد ِ ِتارشاعِددعب  ِ ه ِ ِ  ِ تاَك ِ ربِو  ِ ِ  ِ ِ للّا ِ س َ ْ َ َ  ِ ِمسكيَلع ِ ِمَلاسلَا
                                   ِ
                                                          ِ ةمحرِو
                                                       ٰ
                                        َ َ
           َ
                               َ َ
                            َ ٰ
                                                                  ْ ْ َ
                                                  َ َ َ
                                               س س َ
                                     َ
                   س
                                                                        س َّ
                 Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
                 Evvelâ:  Sizin  geçmiş  Leyle-i  Mi'rac  ve  gelecek  Leyle-i
          Beratınızı   tebrik   ediyoruz   ve   makbul   Dualarınızı   rica ediyoruz.
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155