Page 76 - Evrim Aldatmacası
P. 76
T
M
A
L
D
A
C
E V R İ M A L D A T M A C A S I I
S
A
Goldschmidt tarafından savunulmuştur. Ancak bu tuhaf senaryonun
tutarsızlığının -birçok evrimci gibi- Goldschmidt de kısa zamanda far-
kına varmış ve bu durumu şöyle itiraf etmiştir:
Şimdiye kadar hiç kimsenin makromutasyonlar yolu ile yeni bir tür
ya da cins üretemediği bir gerçektir. Seçilmiş mikromutasyonlar
yoluyla dahi tek bir tür bile oluşturulamadığı da doğrudur. En iyi
bilinen Drosofila (meyve sineği) gibi organizmalarda bile sayısız
mutasyon bilinmektedir. Eğer herhangi bir organizma üzerinde bu
binlerce mutasyonun bir kombinasyonunu yapabilseydik, yine de
doğada bulunan herhangi bir türle benzerlik gösteren bir tür ürete-
mezdik. 29
Ünlü genetikçi R. A. Fisher'ın deney ve gözlemlere dayanarak orta-
ya koyduğu bir kural da, makromutasyon varsayımını açıkça geçersiz
kılmaktadır. Fisher, The Genetical Theory of Natural Selection (Doğal
Seleksiyonun Genetik Teorisi) adlı kitabında, "bir mutasyonun, bir canlı
popülasyonunda kalıcı olabilmesinin, mutasyonun fenotip üzerindeki
etkisiyle ters orantılı" olduğunu bildirir. Bir başka deyişle, bir mutasyon
30
ne kadar büyük olursa, toplulukta kalıcı olma ihtimali de o kadar azalır.
Genetikçi Lane Lester ve popülasyon genetikçisi Raymond Bohlin,
The Natural Limits to Biological Change (Biyolojik Değişimin Doğal Sınır-
ları) adlı kitaplarında söz konusu mutasyon çıkmazını şöyle anlatırlar:
Sonuçta dönüp-dolaşıp gelinen temel nokta, herhangi bir evrim
modelinde, her türlü genetik varyasyonun mutlak kökeninin mutas-
yon oluşudur. Bazıları, küçük mutasyonların birikmesi düşüncesinin
sonuçlarından rahatsız olmakta ve evrimsel yeniliklerin kökenini
74
7 7