Page 146 - Gözardı Edilen Kuran Hükümleri
P. 146

144             GÖZARDI EDİLEN KURAN HÜKÜMLERİ

            ğine bir delil sayılıyordu. Oysa daha sonra anlaşılacaktı ki, etlerin
            üzerindeki kurtlar kendiliklerinden oluşmuyorlar, sineklerin geti-
            rip bıraktıkları gözle görülmeyen larvalardan çıkıyorlardı.
              Darwin’in Türlerin Kökeni adlı kitabını yazdığı dönemde ise,
            bakterilerin cansız maddeden oluşabildikleri inancı, bilim dünya-
            sında yaygın bir kabul görüyordu.
              Oysa Darwin’in kitabının yayınlanmasından beş yıl sonra, ünlü
            Fransız biyolog Louis Pasteur, evrime temel oluşturan bu inancı
            kesin olarak çürüttü. Pasteur yaptığı uzun çalışma ve deneyler so-
            nucunda vardığı sonucu şöyle özetlemişti:
                Cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin ola-
                rak tarihe gömülmüştür. (Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular
                Evolution and The Origin of Life, New York: Marcel Dekker, 1977,
                s. 2)

              Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur’ün bulgularına karşı uzun
            süre direndiler. Ancak gelişen bilim, canlı hücresinin karmaşık ya-
            pısını ortaya çıkardıkça, hayatın kendiliğinden oluşabileceği iddia-
            sının geçersizliği daha da açık hale geldi.


              20. Yüzyıldaki Sonuçsuz Çabalar
              20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü
            Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930’lu yıllarda or-
            taya attığı birtakım tezlerle, canlı hücresinin tesadüfen meydana
            gelebileceğini ispat etmeye çalıştı. Ancak bu çalışmalar başarısız-
            lıkla sonuçlanacak ve Oparin şu itirafı yapmak zorunda kalacaktı:
                Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisinin tümünü içine alan
                en karanlık noktayı oluşturmaktadır. (Alexander I. Oparin, Ori-
                gin of Life, (1936) New York, Dover Publications, 1953 (Reprint),
                s.196)
   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151