Page 147 - Gözardı Edilen Kuran Hükümleri
P. 147
Harun Yahya (Adnan Oktar) 145
Oparin’in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni konusunu çö-
züme kavuşturacak deneyler yapmaya çalıştılar. Bu deneylerin en
ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller tarafından 1953 yılında dü-
zenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde olduğunu iddia ettiği
gazları bir deney düzeneğinde birleştirerek ve bu karışıma enerji
ekleyerek, proteinlerin yapısında kullanılan birkaç organik mole-
kül (aminoasit) sentezledi.
O yıllarda evrim adına önemli bir aşama gibi tanıtılan bu dene-
yin geçerli olmadığı ve deneyde kullanılan atmosferin gerçek dün-
ya koşullarından çok farklı olduğu, ilerleyen yıllarda ortaya çıka-
caktı. ("New Evidence on Evolution of Early Atmosphere and Life", Bul-
letin of the American Meteorological Society, c. 63, Kasım 1982, s. 1328-
1330)
Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller’in kendisi de kullandığı
atmosfer ortamının gerçekçi olmadığını itiraf etti. (Stanley Miller,
Molecular Evolution of Life: Current Status of the Prebiotic Synthesis
of Small Molecules, 1986, s. 7)
Hayatın kökeni sorununu açıklamak için 20. yüzyıl boyunca yü-
rütülen tüm evrimci çabalar hep başarısızlıkla sonuçlandı. San
Diego Scripps Enstitüsü’nden ünlü jeokimyacı Jeffrey Bada, ev-
rimci Earth dergisinde 1998 yılında yayınlanan bir makalede bu ger-
çeği şöyle kabul eder:
Bugün, 20. yüzyılı geride bırakırken, hala, 20. yüzyıla girdiği-
mizde sahip olduğumuz en büyük çözülmemiş problemle kar-
şı karşıyayız: Hayat yeryüzünde nasıl başladı? (Jeffrey Bada,
Earth, Şubat 1998, s. 40)