Page 152 - Gözardı Edilen Kuran Hükümleri
P. 152
150 GÖZARDI EDİLEN KURAN HÜKÜMLERİ
lak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının “mutas-
yonlara”, yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda
oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir
bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine
her zaman için canlılara zarar verirler.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sa-
hiptir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki an-
cak zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöy-
le açıklar:
Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender ola-
rak meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özel-
lik, mutasyonların evrimsel bir gelişme meydana getiremeye-
ceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir orga-
nizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya et-
kisiz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek
rasgele bir değişim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük
ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır.
Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım getirir. (B. G. Ran-
ganathan, Origins?, Pennsylvania: The Banner Of Truth Trust,
1988)
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi gelişti-
ren mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı
olduğu görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin “evrim mekanizma-
sı” olarak gösterdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip
eden, sakat bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en
sık görülen etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekaniz-
ma “evrim mekanizması” olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin’in
de kabul ettiği gibi, “tek başına hiçbir şey yapamaz.” Bu gerçek biz-