Page 127 - Resullerimiz Diyor Ki
P. 127
bile inanılmaz derecede karmaşık yapılara sahip olmasıdır. Canlı
hücresi, insanoğlunun yaptığı bütün teknolojik ürünlerden daha
karmaşıktır. Öyle ki bugün dünyanın en gelişmiş laboratuvarların-
da bile cansız maddeler biraraya getirilerek canlı bir hücre üreti-
lememektedir.
Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken şartlar, asla rast-
lantılarla açıklanamayacak kadar fazladır. Hücrenin en temel yapı
taşı olan proteinlerin rastlantısal olarak sentezlenme ihtimali; 500
950
aminoasitlik ortalama bir protein için, 10 'de 1'dir. Ancak mate-
50
matikte 10 'de 1'den küçük olasılıklar pratik olarak "imkansız" sa-
yılır. Hücrenin çekirdeğinde yer alan ve genetik bilgiyi saklayan
DNA molekülü ise, inanılmaz bir bilgi bankasıdır. İnsan DNA'sı-
nın içerdiği bilginin, eğer kağıda dökülmeye kalkılsa, 500'er sayfa-
dan oluşan 900 ciltlik bir kütüphane oluşturacağı hesaplanmakta-
dır. Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vardır: DNA, yalnız bir-
takım özelleşmiş proteinlerin (enzimlerin) yardımı ile eşlenebilir.
Ama bu enzimlerin sentezi de ancak DNA'daki bilgiler doğrultu-
sunda gerçekleşir. Birbirine bağımlı olduklarından, eşlemenin
meydana gelebilmesi için ikisinin de aynı anda var olmaları gere-
kir. Bu ise, hayatın kendiliğinden oluştuğu senaryosunu çıkmaza
sokmaktadır. San Diego California Üniversitesi'nden ünlü evrim-
ci Prof. Leslie Orgel, Scientific American dergisinin Ekim 1994 ta-
rihli sayısında bu gerçeği şöyle itiraf eder:
Son derece kompleks yapılara sahip olan proteinlerin ve nük-
leik asitlerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda
rastlantısal olarak oluşmaları aşırı derecede ihtimal dışıdır.
Ama bunların birisi olmadan diğerini elde etmek de mümkün
değildir. Dolayısıyla insan, yaşamın kimyasal yollarla ortaya
çıkmasının asla mümkün olmadığı sonucuna varmak zorunda
125