Page 191 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 191
BARLA HAYATI 193
halde yazmaya cidden tenbellik edip başlamıyan bir Kardeşimiz, bir ayda
ondört Kitabı güzel ve dikkatli yazması, şüphesiz dördüncü bir Kerâmet-i
Esrâr-ı Kur'aniyyedir. Hususan Otuzüçüncü Mektub olan Otuzüç pence-
relerin kıymeti tamamen takdir edilmiş ki, gayet dikkatle ve güzel
yazılmış. Evet o Risale, Mârifetullah ve İman-ı Billâh için en kuvvetli ve
en parlak bir Risaledir. Yalnız baştaki pencereler gayet icmal ve ihtisar
ile gidilmiştir; fakat gittikçe inkişaf eder; daha ziyade parlar. Zaten sâir
te'lifata muhalif olarak ekser "Söz"lerin başları mücmel başlar, gittikçe
genişlenir, tenevvür eder.
* * *
Yirmisekizinci Mektubun Yedinci Mes'elesi
نو م ع ْ ام جي َّ َ َ ُ َ م يْخ و ه اوحرف يْلف ك ِ ل ٰذبف َ ِ ِ َ ْ ِ بو ِ للّا ِلضفب لق
ِ
ِ
ِ
هتمحر
ْ َ ْ ُ
َ
ُ َ ْ
َ َ َ
ُ َ
ٰ َ َ
ٌ ْ
Şu mes'ele "Yedi İşâret"tir.
Evvelâ Tahdîs-i Ni'met sûretinde birkaç Sırr-ı İnâyeti izhâr eden
"Yedi Sebeb"i beyan ederiz.
Birinci Sebeb: Eski Harb-i Umumîden evvel ve evâilinde, bir Vâkıa-
i Sâdıkada görüyorum ki: Ararat Dağı denilen meşhur Ağrı Dağının
altındayım. Birden o dağ, müthiş infilâk etti; dağlar gibi parçaları,
dünyanın her tarafına dağıttı. O dehşet içinde baktım ki, merhum vâlidem
yanımdadır. Dedim: "Ana, korkma! Cenâb-ı Hakkın Emridir ; O
Rahîmdir ve Hakîmdir" Birden o hâlette iken, baktım ki mühim bir Zât,
bana âmirane diyor ki: "İ'caz-ı Kur'anı beyan et." Uyandım, anladım ki
bir büyük infilâk olacak. O infilâk ve inkılâbdan sonra, Kur'an etrafındaki
Surlar kırılacak. Doğrudan doğruya Kur'an kendi kendini müdafaa
edecek. Ve Kur'ana hücum edilecek; İ'câzı Onun çelik bir zırhı olacak.
Ve şu İ’cazın bir nev'ini şu zamanda izharına -haddimin fevkınde olarak-
benim gibi bir adam namzed olacak ve namzed olduğumu anladım.
Mâdem İ'caz-ı Kur'anı bir derece beyan, Sözlerle oldu. Elbette o
İ’cazın hesabına geçen ve Onun Reşehatı ve Berekâtı nev'inden