Page 275 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 275

ESKİŞEHİR   HAYATI                                                                                                        277


               İkincisi:  Bu  dünya  çabuk  tebeddül  eder  bir  misafirhane  olduğunu
           yakînen Îman edip bildim. Onun için, hakikî vatan değil, her yer birdir.
           Mâdem  vatanımda  bâkî  kalmıyacağım,  beyhude  ona  karşı  çabalamak,
           oraya gitmek, bir şey'e yaramıyor. Mâdem her yer misafirhanedir; eğer
           Misafirhane Sahibinin Rahmeti Yâr ise, herkes yârdır, her yer yarar. Eğer
           Yâr değilse, her yer Kalbe bârdır ve herkes düşmandır.

               Üçüncüsü: Müracaat, kanun dairesinde olur. Halbuki bu altı senedir
           bana karşı muamele, keyfî ve fevkal-kanundur. Menfîler Kanuniyle bana
           muamele edilmedi. Hukuk-u medeniyetten ve belki hukuk-u dünyeviye-
           den  ıskat  edilmiş  bir  tarzda  bana  baktılar.  Bu  fevkal-kanun  muamele
           edenlere, kanun nâmına müracaat mânasız olur.

               Dördüncüsü:  Bu  sene,  buranın  müdürü,  benim  nâmıma,  Barla'nın
           bir mahallesi hükmünde olan Bedre Karyesi'nde, tebdil-i hava için birkaç
           gün kalmağa dâir müracaat etti; müsaade etmediler. Böyle ehemmiyetsiz
           bir  ihtiyacıma  cevab-ı  red  verenlere  nasıl  müracaat  edilir?  Müracaat
           edilse, zillet içinde fâidesiz bir tezellül olur.

               Beşincisi:  Haksızlığı  Hak  iddia  edenlere  karşı  Hak  dâva  etmek  ve
           onlara müracaat etmek, bir haksızlıktır; Hakka karşı bir hürmetsizliktir.
           Ben  bu  haksızlığı  ve  Hakka  karşı  hürmetsizliği  irtikâb  etmek  istemem
           vesselâm.

               Altıncı  Sebeb:  Bana  karşı  ehl-i  dünyanın  verdikleri  sıkıntı  siyaset
           için  değil;  çünki  onlar  da  bilirler  ki,  siyasete  karışmıyorum,  siyasetten
           kaçıyorum. Belki bilerek veya bilmiyerek zendeka hesabına, benim Dîne
           merbutiyetimden  beni  tâzib  ediyorlar.  Öyle  ise  onlara  müracaat  etmek,
           Dinden pişmanlık göstermek ve meslek-i zendekayı okşamak demektir.
           Hem ben onlara müracaat ve dehâlet ettikçe, âdil olan Kader-i İlâhî, beni
           onların zâlim eliyle tâzib edecektir. Çünki onlar Diyânete merbutiyetim-
           den beni sıkıyorlar. Kader ise, benim Diyanette ve İhlâsta noksaniyetim
           var,  ara  sıra  ehl-i  dünyaya  riyakârlıklarımdan  dolayı  beni  sıkıyor.  Öyle
           ise, şimdilik şu sıkıntıdan kurtuluşum yok. Eğer ehl-i dünyaya müracaat
           etsem,  Kader  der  :  "Ey  riyâkâr!  Bu  müracaatın  cezasını  çek!"  Eğer
           müracaat  etmezsem,  ehl-i dünya der : "Bizi tanımıyorsun, sıkıntıda kal!"
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280