Page 503 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 503

EMİRDAĞ   HAYATI                                                                                                          505


           vatanı, anarşilikten ve ecnebi ifsadlarından kurtarmak için, meydandaki
           te'sirli  Âsâriyle  bütün  kuvvetiyle  çalışan  bir  hamiyetperver;  ve  mahke-
           mede  yetmiş  şahidle  isbat  edildiği  gibi,  yirmibeş  senede  bir  gazeteyi
           okumıyan, merak etmiyen ve yedi sene Harb-i Umumîye bakmıyan, sor-
           mayan, bilmeyen ve Eserlerinde kuvvetli delillerle siyasetten bütün bütün
           alâkasını  kestiğini  isbat  eden  ve  dünyanıza  karışmadığını  adliyeleriniz
           resmen  itiraf  ettiği  bir  zararsız  adam;  hem,  Âhiretine  ve  İhlâsına  zarar
           gelmemek  için  şiddetle  teveccüh-ü  âmmeden  kaçan  ve  Kardeşlerinin
           onun  hakkındaki  hüsn-ü  zanlarından  ve  medihlerinden  çekinen,  beğen-
           miyen bu bîçâre Said'e; başta Dâhiliye Vekili olan sen, Afyon Valisini ve
           Emirdağ zabıtasını musallat edip, her gün bir ay haps-i münferid azâbını
           çektirmek  ve  tecrid-i  mutlak  içinde  tek  başiyle  bir  haps-i  münferidde
           durmağa mecbur etmeğe, hangi maslahatınız iktiza eder? Hangi kanun bu
           dehşetli  gadra  müsaade  eder  diye,  hukuk-u  umumiyeyi  muhafaza  eden
           adliyenin yüksek dairesi vasıtasiyle dahiliye vekiline beyan ediyorum.

                                                                     Zulmen bütün hukuk-u medeniyeden
                                                                    ve İnsaniyeden ve yaşamak hakkından
                                                                                       mahrum edilen
                                                                               Said Nursî

                                             * * *


                 Eski Dahiliye Vekili, Şimdi Parti Kâtib-i Umumisi Hilmi Bey

               Evvelâ: Yirmi sene zarfında bir tek istida, dahiliye vekili iken sana
           yazdım.  Fakat.  yirmi  senelik  kaidemi  bozmadım.  Hem  eski  dahiliye
           vekili, hem şimdi kâtib-i umumî sıfatlariyle seninle konuşacağım.

               Yirmi sene hükûmetle konuşmayan; tek bir def'a hükûmet hesabına
           hükûmetin  büyük  bir  rüknü  ile  konuşan  adam,  on  saat  kadar  söylese
           azdır. Onun için siz, benimle konuşmayı bir iki saat müsaade ediniz.

               Sâniyen: Şimdi, partinin kâtib-i umumisi itibariyle size bir Hakikatı
           beyan etmeğe kendimi mecbur biliyorum. Hakikat da şudur:

               Senin   kâtib-i umumî   olduğun   Halk  Fırkasının,  millet  karşısında
   498   499   500   501   502   503   504   505   506   507   508