Page 59 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 59

İki Mekteb-i Musibet Şehadetnamesi yahut Divan-ı Harb-i Örfî
                           ve Said Nursî adlı Eserden parçalar:

                                             ِ
                                  ِ
                                          ِ
                                                                   ِ
                     ِ    م   د    ه    حب  حبيُ    َّلاا ء َشَ نم ناو              هناحبس  همساب
                         ِ
                            ِ

                                                                      ِ
                                         ْ
                                            ْ َ
                           ُ َ ُ
                        َ ْ
                                     ْ
                                                                    ْ
                                                         ُ َ َ ْ ُ
                            ِّ

               MUKADDEME:  Vaktâ  ki  hürriyet  divanelikle  yâdolunurdu;  zaif
           istibdad, tımarhaneyi bana mekteb eyledi.

               Vaktâ  ki  İ'tidal,  İstikamet;  irtica  ile  iltibas  olundu,  meşrutiyette
           şiddetli istibdad, hapishaneyi mekteb eyledi.

               Ey  şehadetnamemi  temaşa  eden  zevat!  Lûtfen,  Ruh  ve  hayâlinizi,
           misafireten  yeni  medeniyete  karışmış,  asabî  bir  bedevî  Talebenin  hâl-i
           ihtilâlde olan ceset ve dimağına gönderiniz, tâ tahtie ile hatâya düşme-
           yiniz!... 31 Mart hâdisesinde, Divan-ı Harb-i Örfî'de dedim ki:

               -  Ben  Talebeyim;  onun  için,  her  şeyi  Mizan-ı  Şeriatla  muvazene
           ediyorum. Ben milliyetimizi, yalnız İslâmiyet biliyorum; onun için, her
           şeyi de İslâmiyet nokta-i nazarından muhakeme ediyorum. Ben hapishane
           denilen  Âlem-i  Berzahın  kapısında  dururken  ve  darağacı  denilen  istas-
           yonda  Âhirete  giden  şimendiferi  beklerken,  cemiyet-i  beşeriyenin
           gaddârâne  hallerini  tenkid  ederek,  değil  yalnız  sizlere,  belki  bu
           zamandaki nev-i benî beşere irad ettiğim bir Nutuktur. Onun için
             ِ
             رئٓارسلا   َلَبت  موي  Sırrınca,  Kabr-i  Kalbden  Hakaik  çıplak  çıktı;
                       ْ ُ َ ْ َ
            ُ َ َّ
           nâmahrem  olan  kimseler  nazar  etmesin.  Âhirete  Kemal-i  İştiyakla
           müheyyâyım; bu asılanlarla beraber gitmeye hazırım. Nasıl ki; bir bedevî
           garaibperest,  İstanbul'un  acaib  ve  mehasinini  işitmiş,  fakat  görmemiş;
           nasıl Kemal-i Hâhişle görmeyi arzu eder; ben de, ma'rez-i acaib ve garaib
           olan Âlem-i Âhireti o hâhişle görmek istiyorum; şimdi de öyleyim. Beni
           oraya nefyetmek, bana ceza değil! Sizin elinizden gelirse, beni Vicdanen
           tâzib ediniz! Ve illâ başka suretle azab, azab değil, benim için bir şandır!

               Bu  hükûmet,  zaman-ı  istibdatta  Akla  husumet  ediyordu;  şimdi  de
           Hayata  adavet  ediyor...  Eğer  hükûmet  böyle  olursa,  yaşasın  cünun!...
           Yaşasın    mevt!...    Zalimler     için    de    yaşasın     Cehennem!...    Ben
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64