Page 62 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 62

64                                                                                        BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


              kimsenin  bir  itirazı  varsa,  bürhan  ile  isbata  hazırım.  Ve  dedim  ki:
          "Asıl  Şeriatın  meslek-i  hakikîsi,  Hakikat-ı  Meşrutiyet-i  Meşrûadır."
          Demek Meşrutiyeti, Delâil-i Şer'iyye ile kabul ettim. Başka medeniyet-
          çiler  gibi  taklidî  ve  hilâf-ı  Şeriat  telâkki  etmedim.  Ve  Şeriatı  rüşvet
          vermedim. Ve Ulema ve Şeriatı, avrupa'nın zünûn-u fâsidesinden iktida-
          rıma göre kurtarmaya çalıştığımdan cinayet ettim ki, bu tarz muamelenizi
          gördüm!

              ÜÇÜNCÜ CINAYET: İstanbul'da yirmi bine yakın hemşehrilerimi,
          hammal  ve  gafil  ve  safdil  olduklarından  bazı  particiler  onları  iğfal  ile
          Vilâyat-ı  Şarkiyeyi  lekedar  etmelerinden  korktum.  Ve  hammalların
          umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geçen sene anlıyacakları surette
          meşrutiyeti onlara telkin ettim. Şu mealde:

              "İstibdat,  zulüm  ve  tahakkümdür.  Meşrutiyet,  Adalet  ve  Şeriattır.
          Padişah,  Peygamberimizin  Emrine  İtaat  etse  ve  yoluna  gitse  Halifedir.
          Biz  de  ona  İtaat  edeceğiz.  Yoksa;  Peygambere  tâbi  olmayıp  zulüm
          edenler,  padişah  da  olsalar,  haydutturlar.  Bizim  düşmanımız  cehalet,
          zaruret,  ihtilâftır.  Bu  üç  düşmana  karşı  sanat,  marifet,  ittifak  silâhiyle
          Cihad  edeceğiz.  Ve  bizi  bir  cihette  teyakkuza  ve  terakkiye  sevkeden
          hakikî Kardeşlerimiz Türklerle ve komşularımızla dost olup elele verece-
          ğiz.  Zira  husumette  fenalık  var,  husumete  vaktimiz  yoktur.  Hükûmetin
          işine karışmayacağız; zira, hikmet-i hükûmeti bilmiyoruz...

              İşte  o  hammalların,  avusturya'ya  karşı  (benim  gibi  bütün  avrupa'ya
          karşı)  (1)  boykotları  ve  en  müşevveş  ve  heyecanlı  zamanlarda  âkılâne
          hareketlerinde  bu  nasihatın  tesiri  olmuştur.  Padişaha  karşı  irtibatlarını
          tâdil  etmeye  ve  boykotajlarla  avrupa'ya  karşı  harb-i  iktisadî  açmaya
          sebebiyet verdiğimden demek cinayet ettim ki bu belâya düştüm!

              DÖRDÜNCU  CİNAYET:  Avrupa,  bizdeki  cehalet  ve  taassup
          müsaadesiyle; Şeriatı (hâşâ ve kellâ) istibdada müsait zannettiklerinden,
          nihayet    derecede     kalben     üzülmüştüm.     Onların    zannını    tekzip

              ------------------
              (1):  Bediüzzamana  zurefâdan  biri,  bir  gün,  irfaniyle  mütenasip  bir  esvap  giymesi
          lüzumundan bahseder. Müşarünileyh de: "Siz, avusturya'ya güya boykot yapıyorsunuz, hem
          onun gönderdiği kalpakları giyiyorsunuz. Ben ise, bütün avrupa'ya boykot yapıyorum, onun
          için yalnız memleketimin maddî ve mânevî mâmulâtını giyiyorum" buyurmuştur.
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67