Page 645 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 645

TAHLİLLER                                                                                                                        647



                                  İstanbul Mahkemesi

               Bazı üniversiteli gençler, gençliğin Îman ve Ahlâkına Hizmet mak-
           sadiyle  "Gençlik  Rehberi"  ni  İstanbulda  bastırdılar.  Bunun  üzerine,
           müddeiumumilik  tarafından,  163  üncü  maddeye  istinaden  Eser  lâikliğe
           aykırı  olarak,  devletin  temel  nizamlarını  Dinî  Esaslara  uydurmak  mak-
           sadiyle  yazıldığı,  propaganda  ve  telkin  mahiyetinde  olduğu  iddiasiyle,
           Üstad, İstanbul Birinci Ağır Ceza Mahkemesine sevkolunmuştu.

               22/Ocak/1952 muhakeme günü olmak itibariyle, Bediüzzaman Said
           Nursî,  Ispartadan  İstanbul'a  gelerek  mahkemede  hazır  bulunmuştu.
           Üstadın  Talebeleri  genç  üniversiteliler,  mahkeme  salonunu  doldurmuş-
           lardı.  Koridorlarda  büyük  bir  kalabalık  göze  çarpıyordu.  Evvelâ  iddia-
           name ve ehl-i vukuf raporu okunmuş, Üstadın isticvabı yapılmıştı. Ehl-i
           vukuf  raporunda:  "Müellifin  bu  Eserde  Din  düşüncesini  yaymaya
           çalışdığı; gençlere Rehber olacak Fikirler serdeylediği, Müellifin Tesettür
           tarafdarı olduğu; kadınların yarım çıplak ve açık bacakla dolaşmalarının
           İslamiyete  aykırı  ve  kadının  fıtratına  zıt  olduğunu  beyan  ettiği;  kadını
           güzelleştiren  şeyin,  Terbiye-i  İslâmiye  Dairesinde  Âdâb-ı  Kur'aniye
           zîneti  olduğunu  söylediği;  dinî  tedrisat  tarafdarı  olduğu;  binaenaleyh
           devletin  temel  nizamlarını  Dinî  esaslara  uydurmak  istediği..."  uzun
           uzadıya izah edilmiştir.

               Bediüzzaman  Said  Nursî'nin  Müdafaasını  İstanbul  Avukatlarından
           Seniyyüddin  Başak,  Mihri  Helâv  ve  Abdurrahman  Şeref  Lâç  deruhte
           etmişlerdir.

               Okunan iddianame ve rapor üzerine Üstad Said Nursî, cevaben:

               Otuzbeş  senelik  hayatını  misâl  göstererek,  siyasetle,  dünyevî  ve
           menfî  cereyanlarla  alâkadar  olmadığını;  kendisini  meşgul  eden  ve
           nazarını  çeken  tek  şey,  Hakaik-i  Îmaniye  ve  Hizmet-i  Kur'aniye  oldu-
           ğunu,  bütün  kuvvetiyle  Îmanı  kurtarmak  Davâsında  gittiğini  bildirir;
           müteaddit  mahkemelerin  beraat  ve  iade  kararlarını  zikreder.  "Gençlik
           Rehberi"  adlı  Eserinin  üniversiteli  gençler  tarafından  bastırılmasının
           büyük  bir  memnuniyeti  mucip  olması  lâzım  geldiğini;  içinde  bulun-
           duğumuz  asrın  menfi  ceryanlarına,  bilhassa  içtimaî  bünyemizi  sarsan
           ahlâksızlık  ve  Îmansızlık  salgınına  karşı,  Gençlik  Rehberi  gibi  Risale-i
           Nurun    bütün    Eczalarının    külliyetle    İntişarının,
   640   641   642   643   644   645   646   647   648   649   650