Page 646 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 646

648                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          gençliğe  ve  masum  evlâtlara  ve  kadınlara  umumen  okutturulmasının,
          vatan - millet Saadeti nokta-i nazarından gayet elzem olduğunu beliğ bir
          surette  ifade  etmiş;  mezkûr  gayeler  için,  kendi  haberi  olmadan  genç
          üniversitelilerin tab'eylediğini beyan etmiştir.

              Mahkeme 19/Şubat/1952 gününe talik edilmiştir.

              İkinci  mahkeme  gününde,  Risale-i  Nur  Külliyatından  çok  istifade
          eden bir çok üniversite Talebeleri ve Ehl-i İrfandan müteşekkil büyük bir
          kalabalık  mahkemeyi  dinlemek  üzere  erkenden  koridorları  doldur-
          muşlardı. Üstad, alkışlarla, üniversiteli Nur Talebelerinin kolları arasında
          mahkeme  salonuna  girdi;  maznun  sandalyesine  oturdu.  Avukatlar  da
          geldiler, yerlerini aldılar. Mahkeme salonunda müthiş bir izdiham vardı.
          Binlerce kişi mahkemeyi dinlemek üzere salona girmek istiyor, kalabalık,
          dalgalar  halinde  kapılardan  taşıyordu.  Bu  hadisenin  zâhiri  heybet  ve
          ihtişamının  aksettirdiği  mâna,  daha  muazzam  ve  daha  haşmetli  idi.
          İslâmiyet Nurunun mücessem bir timsâl-i müşahhası olan Said Nursî'ye,
          dinî  kültürden  mahrum  olarak  yetiştirilen  gençlik,  tazim  ederek
          minnettarlığını ifade ediyordu. Güya lisan-ı halleriyle: "Ey yirminci asrın
          zulümatını Kur'anın Nuriyle yaran, Ehl-i İslâma nurlu ve beşaretli ufuklar
          gösteren, İnsanlığı, fıtratına münasip yüksek ve Ebedî Saadete davet eden
          büyük Mücahid! İnsanlığa, bahusus bu vatan evlâtlarına yaptığın büyük
          Hizmeti,  bizler,  şükranla  karşılıyoruz.  Ve  istikbal  dahi  Seni  takdirle
          yâdedecektir.  Sen  mânen  ölüme  yüz  tutan  bir  nesli,  maneviyat  Âb-ı
          Hayatına  kavuşturan  bir  hekim  olarak  çok  kıymetdar  ve  yüksek  bir
          Hizmet ifâ ettin. Yokluğa, ebedî şekavete atılmak istenen bir milleti ve
          gelecek nesillerini, Kur'anın Nuriyle Ebedî Saadete ulaştırmaya ve Allaha
          kavuşturmaya çalıştığını ve hayatını bu uğurda feda ettiğini biliyoruz...

                          İmanlı nesiller Seni takip edecektir;
                          Yıllarca, asırlarca peşinden gidecektir...
          diyorlar.

              Salondaki kalabalığın fazla olmasından, mahkemenin devamına im-
          kân kalmamıştı. İntizamı temine tahsis edilen polisler, halkın tehacümüne
          mâni     olamıyordu.     Nihayet     mahkeme     reisinin     halka    hitaben:
   641   642   643   644   645   646   647   648   649   650   651