Page 663 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 663

TAHLİLLER                                                                                                                         665


               Çok rahatsız ve ihtiyar olması sebebiyle kaza tabibliğinden aldığı bir
           raporu nazar-ı itibara alınmayarak, mutlaka mahkemede bulunması iste-
           niyordu. Nihayet Üstad, Samsun'da mahkemede bulunmağa karar vererek
           İstanbul'a kadar geldi. Fakat sıhhatinin bozukluğu ve tahammül edeme-
           mesinden  yola  devam  edemeyip  hey'et-i  sıhhıyeden  bir  rapor  alıp
           mahkemeye gönderdi. Raporda, Said Nursî'nin yapılan muayene neticesi,
           ne  karadan,  ne  denizden  ve  ne  de  havadan  Samsun'a  gitmeye  vücudu
           tahammül  edemeyeceği  yazılı  idi.  Mahkemede,  müddeiumumî  şiddetli
           ısrarlarla Said Nursî'nin mutlaka mahkemede bulunmasını istemişse de,
           mahkeme  heyeti,  sıhhıye  raporuna  istinaden,  Bediüzzaman'ın  İstanbul
           mahkemelerinden  birinde  istinabe  suretiyle  ifadesinin  alınmasına  karar
           verdi. Nihayet, devam eden mahkemeler neticesinde, Samsun mahkeme-
           si,  dâvâ  mevzuu  yazıda  mahkûmiyeti  icabettirecek  bir  kasıt  görme-
           diğinden, Said Nursî'nin beraetine karar verdi.

                                             * * *

               ÜSTADIMIZ BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ BU MÜDAFAAYI
              İSTANBUL MAHKEMESİNDE OKUMUŞ VE MAHKEMESİ
                          BERAETLE NİHAYET BULMUŞTUR

               Gizli  düşmanlarımız,  bu  Ramazan-ı  Şerifte,  tekrar,  adliyeyi  benim
           aleyhime  sevkettiler.  Mes'ele  de,  bir  gizli  komünist  komitesiyle  alâka-
           dardır.

               Birisi: Bütün bütün kanun hilâfına olarak, beni tek başımla ve yalnız
           olarak  kırda  ve  dağda  otururken,  üç  silâhlı  jandarma  ile  bir  başçavuş
           yanıma  gönderdiler,  "Sen  başına  şapka  giymiyorsun."  diye,  zorla  beni
           karakola  getirdiler.  Ben  de,  Adaleti  hedef  tutan  bütün  adliyelere  söylü-
           yorum ki:

               Böyle beş vecihle kanunsuzluk edip kanun namına beş vecihle İslâm
           Kanunlarını  kıran  adam,  hakikî  kanunsuzluk  ile  ittiham  edilmek  lâzım
           gelirken,  onların  o  acîb  kanunsuzluğu  ve  bahanesiyle,  iki  senedenberi
           vicdanî azâb verdiklerinden; elbette Mahkeme-i Kübrayı Haşirde bunun
           cezasını  çekeceklerdir.  Evet  otuzbeş  senedir  münzevî  olduğu  halde  hiç
           çarşı ve kasabalarda gezmeyen bir adamı, "Sen frenk serpuşunu giymi-
           yorsun." diye  ittiham   etmeye,  dünyada  hangi   kanun   müsaade   eder?
   658   659   660   661   662   663   664   665   666   667   668