Page 658 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 658

660                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


              Muhterem,  asîl  ve  Müslüman  Türk  hâkimleri! Pek  iyi  bilirsiniz  ki,
          hakikî  İrşad  Âlimleri  Enbiyanın  Vârisleridir.  Bu  mübarek  Zatlar  da
          kendilerine  miras  kalan  Va'z  u  Nasihatı,  Kur'ân-ı  Mübînin  Emirlerine
          göre yaymakla mükelleftirler. Vazifesini yaparken hiçbir ücret ve ivazın

          talibi  değildirler.  Vazifelerini  للّا   ِلي   بس      ف      yaparlar.  Ancak,  Allah  ve
                                        ٰ
                                                َ
          Resûlünün  Rızasına  talibtirler.  Son  nefeslerine  kadar  bu  Mukaddes
          Vazifeye  devam  ederler.  Çünkü,  bu  Vazife  onlara  Allah  ve  Resûlünün
          Emanetidir. Müvekkilim, bu Emaneti Ehline tevdi ediyor diye nasıl tâkib
          ve  tâzib  edilir?  Nasıl  bu  ihtiyar  yaşında  zayıf  ve  nahif  bünyesi,
          inanamayacağı ağır bir teklif ile mükellef tutulur?

              - Gel zindana gir!

              Bu,  en  korkunç  bir  zulüm  olur.  Bu  zulme  mâni  olmak  vazifesi  de
          sizlere emanet edilmiştir.

              Bütün  fenalıkları,  günahları,  ahlâksızlığı,  rezaleti,  fesat  ve  fitneyi
          imha edecek Nurdur...

              .........................................................................................

                        ِ ٓ      ا   َّلا   ا َ    ن    ِ  ِ  ِ  ِ
                                          َ
                                        َ ْ
                          ُ ٰ
                                             ٰ
                   ْ        للّا ب  ْ َ َ َ    ها   ه   م     و   ي   ْا   وفا  ِ  ب    للّا ر  و   ن ا ُ ُ َ    ن     ي   ْط   ف   و   ء    َا نو   دي    ي    ر ُ
                                                                 ُ َ ْ ُ
                                  نورف ِ  اَك   ه ا   ل  َ ْ    ِرَك  وَل   و    هرون  َّ ُ  ِ    ي   ت   م    ُ
                                                   ُ َ َ ْ
                                  َ ُ
          Meali: "Onlar Allahın Nurunu ağızlariyle söndürmek istiyorlar. Allah ise,
          -muhakkak- Nurunu tamamlamak (tamamen parlatmak) istiyor.. kâfirler
          hoşlanmasalar da."

                                                                                                 Avukat
                                              ABDURRAHMAN ŞEREF LÂÇ



              Bu müdafaayı müteakip Üstad Said Nursî'ye başka bir diyeceği olup
          olmadığı mahkeme reisi tarafından sorulmuş, mumaileyh ayağa kalkarak:

              - Yalnız bir kelime söylemek için müsaadenizi rica ederim.

              - Buyurunuz.
   653   654   655   656   657   658   659   660   661   662   663