Page 88 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 88

90                                                                                        BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


              İstikbâl,  yalnız  ve  yalnız  İslâmiyetin  olacak;  ve  hâkim,  Hakaik-ı
          Kur'aniye ve İmaniye olacak. Bu Dâvama çok Bürhanlardan ders  almı-
          şım.  Şimdi  o  Bürhanlardan  mukaddematlı  bir  buçuk  Bürhanı  zikrede-
          ceğim. O Bürhanın mukaddematına başlıyoruz.

              İslâmiyet Hakaiki; hem mânen, hem maddeten terakki etmeye kabil
          ve mükemmel bir istidadı var.

              Birinci  cihet  olan  mânen  terakki  ise,  biliniz:  Hakiki  vukuatı
          kaydeden  tarih,  Hakikata  en  doğru  şahiddir.  İşte  tarih  bize  gösteriyor,
          hattâ  rus'u  mağlûb  eden  Japon  Başkumandanının  İslâmiyetin
          Hakkaniyetine  şehadeti  de  şudur  ki:  "Hakikat-ı  İslâmiyenin  kuvveti
          nisbetinde ve Müslümanlar o kuvvete göre hareket etmeleri derecesinde
          Ehl-i  İslâm  temeddün  edip  terakki  ettiğini  tarih  gösteriyor  ve  Ehl-i
          İslâmın,  Hakikat-ı  İslâmiyede  zafiyeti  derecesinde  tevahhuş  ettiklerini
          vahşete  ve  tedenniye  düştüklerini  ve  herc  ü  merc  içinde  belâlara,
          mağlûbiyetlere düştüklerini tarih gösteriyor. Sair dinler ise bil'akisdir."
              .........................................................................................

              "Eğer  biz  Ahlâk-ı  İslâmiyenin  ve  Hakaik-ı  İmaniyenin  Kemalâtını
          ef'alimizle  izhar  etsek,  sair  dinlerin  tâbileri,  elbette  Cemaatlerle
          İslâmiyete  girecekler.  Belki  Küre-i  Arzın  bazı  kıt'aları  ve  devletleri  de
          İslâmiyete dehalet edecekler."
              .........................................................................................

              "Ey bu Câmi-i Emevîdeki Kardeşlerim gibi, Âlem-i İslâmın Câmi-i
          Kebîrinde olan Kardeşlerim! Siz de ibret alınız. Bu kırk beş senedeki bu
          dehşetli  hâdisattan  ibret  alınız,  tam  Aklınızı  başınıza  alınız,  ey
          Mütefekkir ve Akıl Sahibi ve kendini münevver telâkki edenler!

              Hasıl-ı  kelâm:  Biz  Kur'an  Şâkirdleri  olan  Müslümanlar,  Bürhana
          tâbi oluyoruz. Akıl ve Fikir ve Kalbimizle Hakaik-ı İmaniyeye giriyoruz.
          Başka  dinlerin  bazı  efratları  gibi,  ruhbanları  taklid  için  Bürhanı
          bırakmıyoruz.  Onun  için  Akıl  ve  İlim  ve Fennin  hükmettiği  istikbâlde,
          elbette  Bürhan-ı  Aklîye  istinad  eden  ve  bütün  Hükümlerini  Akla  tesbit
          ettiren Kur'an hükmedecek!.

              --------------------------------------------------------------------------------------
              kırk  beş  sene  evvel  haber  vermiş.  İki  Harb-i  Umumî  ve  otuz-kırk  sene devam  eden
          istibdad-ı  mutlakı  düşünmemiş,  Üçyüz  Yirmi  Yedide  olacak  gibi  müjde  vermiş,  te'hirinin
          sebebini nazara almamış.
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93