Page 33 - Materyalizmin Çöküşü
P. 33

Hayat›n bafllang›c›n› araflt›ran evrimcilerin karfl›laflt›klar› en önemli
                 sorunlardan biri, iflte bütün bu moleküllerin ço¤almak için birbirle-
                 riyle yard›mlafl›yor olmas›yd›. DNA, içinde bilgi bulunan bir kitap gi-
                 biydi. Proteinler ise çok önemli ifllemler yürütmelerine karfl›n,
                 DNA'n›n üzerinde yaz›l› bilgi olmadan üretilemiyorlard›. DNA olma-
                 dan proteinlerin, proteinler olmadan DNA'n›n varolmas› imkans›zd›.
                 Bir protein tesadüfen sentezlenmifl olsa bile —ki böyle bir olay›n ne
                 derece imkans›z oldu¤unu aç›klam›flt›k— bu durum, o protein kendi-
                 sini kopyalayamayaca¤› için hiçbirfley ifade etmeyecekti.
                 Dahas› bir an için DNA ve RNA'n›n da bir flekilde olufltu¤unu farzet-
                 sek bile, bunlar›n protein sentezlemeleri için ancak hücre gibi son
                 derece kompleks ve özelleflmifl bir ortam gereklidir. Hücrenin de yi-
                 ne, DNA, RNA, proteinlerden oluflmufl organeller, enzimler ve son
                 derece karmafl›k ifllemler bar›nd›ran  bir yap› oldu¤u düflünülürse
                 olay bir k›s›r döngüye girmektedir: hücre olmadan DNA protein üre-
                 temez, DNA olmazsa protein ço¤alamaz, proteinler olmazsa hücre
                 diye birfley söz konusu olamaz...
                 ‹flte bu ve benzeri faktörlerin yavafl ve uzun süren bir dönemin so-
                 nunda bilim çevreleri taraf›ndan kabullenilmesi sonucunda protein-
              Evrim Teorisi'nin ‹flas› ve Materyalizmin Çöküflü
                 lerin hayat›n bafllang›c› oldu¤una dair teoriler geçerliliklerini kaybet-
                 tiler. 1950'li y›llarda ilkel atmosfer deneyleriyle bafllayan bu "protein
                 deneyleri" dönemi, böylece birkaç on y›l geçmeden sona erdi. Art›k
                 çok az kifli, proteinlerin yeryüzünde kendili¤inden oluflabilece¤ine
                 ve bu proteinlerin de hayat›n bafllang›c›na kaynakl›k edebilece¤ine
                 inan›yordu.
                 Proteinlerin elde edilmesindeki imkans›zl›k, evrimcileri hayat›n bafl-
                 lang›c›n› aç›klamaya çal›flan yeni teoriler üretmeye itmiflti. Bunlar-
                 dan evrimciler aras›nda en çok kabul göreni ise "RNA dünyas›" mo-
                 deliydi.

                 RNA Deneyleri Dönemi
                 1986 y›l›nda Harvard'l› kimyac› Walter Gilbert ilk defa "RNA dünyas›"
                 terimini ortaya att›. Gilbert bu terimi flöyle aç›kl›yordu: "RNA mole-
                 külleri ve birtak›m yard›mc› faktörler, ilk hücresel oluflumlar› yerine
                 getirebilecek yeterli enzim grubunu oluflturabilirler." Böylece Gil-
             28
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38