Page 38 - Materyalizmin Çöküşü
P. 38

mek, modern do¤a bilimine olan inanc› do¤rulamak gibi bir
                  fleydir. Biraz kötü bir niyetle ifade etmek istersek flöyle de di-
                  yebiliriz: Modern do¤a biliminden yana olan bir kimse, bu so-
                  ruya "evet" yan›t›n› verme ötesinde bir seçene¤e sahip de¤il-
                  dir. Çünkü do¤a olaylar›n› anlafl›l›r yollardan aç›klamay› ken-
                  disine hedef k›lm›fl, bunlar›, do¤aüstü müdahalenin yard›m›-
                  na baflvurmadan do¤ruca do¤a yasalar›na dayanarak türet-
                  meyi amaçlam›flt›r. Ama iflin buras›nda, olup biteni do¤a ya-
                  salar›yla, dolay›s›yla "rastlant›" ile aç›klamas›, söz konusu
                  kimsenin köfleye s›k›flm›fll›¤›n›n bir belirtisidir. Çünkü bu du-
                  rumda zaten rastlant›ya inanmas›n da ne yaps›n? 24
             Ditfurth'un sat›rlar› aras›nda, "ideolojik gereklilik"i ele veren daha
             baflka bölümler bulmak mümkündür. Bir yerde flöyle der: "... Bu kar-
             ma k kimyasal tepkimelerin yery z ndeki hayat n devam  bak m ndan
             vazge ilmez olu unu, bilimsel bir yoldan a klamak istiyorsak, rastlant
             kategorisine ba vurmaktan ba ka bir  aremiz var m  ki?" Bir baflka pa-
             ragraf›nda, "... do¤abilimsel anlay›fla ba¤l› kalarak olay› aç›klamak
             zorunda kalan biyolog..." 25 ifadesini kullan›r. Yani tesadüf imkans›z-
             d›r, ama bir Yarat›c›'n›n varl›¤›n› kabul etmektense, yine de tesadüfe
             inanmak gerekir!...
             ‹mkans›z› kabul etmenin bir yarat›c›y› kabul etmeye tercih edildi¤i
             ortadad›r. Evrimciler bu mant›kla, ak›l ve mant›¤›n s›n›rlar›n› zorla-
             yacak baflka kabuller de yaparlar. Evrimin Türkiye'deki önde gelen
             otoritelerinden Prof. Dr. Ali Demirsoy flöyle yazar:
                  ... Sorunun en can al›c› noktas›, mitokondrilerin bu özelli¤i na-
                  s›l kazand›¤›d›r. Çünkü tek bir bireyin dahi rastlant› sonucu
                  bu özelli¤i kazanmas› akl›n alamayaca¤› kadar afl›r› olas›l›kla-
                  r›n bir araya toplanmas›n› gerektirir... Solunumu sa¤layan ve
                  her kademede de¤iflik flekilde katalizör olarak ödev gören en-
                  zimler, mekanizman›n özünü oluflturmaktad›r. Bu enzim dizi-
                  sini bir hücre ya tam içerir ya da baz›lar›n› içermesi anlams›z-
                  d›r. Çünkü enzimlerin baz›lar›n›n eksik olmas› herhangi bir
                  sonuca götürmez. Burada bilimsel düflünceye oldukça ters  HARUN YAHYA
                  gelmekle beraber daha dogmatik bir aç›klama ve spekülasyon
                  yapmamak için tüm solunum enzimlerinin bir defada hücre

                                                                      33
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43