Page 782 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 782

Homo Rudolfensis: Yanl›fl Yap›flt›r›lan Yüz


                       Homo rudolfensis terimi, 1972 y›l›nda bulunan birkaç fosil parças›na verilen isimdir. Söz konusu fosil par-
                  çalar› Kenya'daki Rudolf nehri civar›nda bulundu¤u için, bu fosilin temsil etti¤i varsay›lan türe de Homo ru-
                  dolfensis ad› verilmifltir. Ço¤u paleoantropolog ise bu fosillerin asl›nda ayr› bir türe ait olmad›¤›n›, Homo rudol-
                  fensis denen canl›n›n da asl›nda bir Homo habilis, yani bir maymun türü oldu¤unu kabul etmektedir.

                       Fosilleri bulan Richard Leakey, 2.8 milyon y›l yafl biçti¤i ve "KNM-ER 1470" olarak adland›rd›¤› kafatas›-
                  n› antropoloji tarihinin en büyük buluflu gibi tan›tm›fl ve büyük yank› uyand›rm›flt›. Australopithecus gibi kü-
                  çük bir kafatas› hacmi olan, ancak insans› bir yüze sahip bulunan canl›, Leakey'e göre, Australopithecus ile in-

                  san aras›ndaki kay›p halkayd›. Ancak bir süre sonra anlafl›lacakt› ki, KNM-ER 1470 kafatas›n›n bilimsel dergi-
                  lere kapak olan "insans›" yüzü, gerçekte kafatas› parçalar›n› birlefltirirken yap›lan -belki de kas›tl›- hatalar›n
                  sonucuydu. ‹nsan yüzü anatomisi üzerinde çal›flmalar yapan Prof. Tim Bromage, 1992 y›l›nda bilgisayar simü-
                  lasyonlar› yard›m›yla ortaya ç›kard›¤› bu gerçe¤i flöyle özetler:

                       KNM-ER 1470'in rekonstrüksiyonu yap›l›rken, yüz, ayn› günümüz insanlar›nda oldu¤u gibi, kafatas›na neredeyse
                       tam paralel bir biçimde infla edilmiflti. Oysa yapt›¤›m›z incelemeler, yüzün kafatas›na daha e¤imli bir biçimde infla
                       edilmifl olmas›n› gerektirmektedir. Bu ise ayn› Australopithecus'da gördü¤ümüz maymunsu yüz özelli¤ini meyda-
                       na getirir. 77
                       Bu konuda evrimci paleoantropolog J. E. Cronin de flöyle der:

                       Kaba olarak biçimlendirilmifl yüz, düflük kafatas› geniflli¤i ve büyük az› difller gibi ilkel özellikler, KNM-ER 1470'in
                       Australopithecus ile paylaflt›¤› ilkel özelliklerdir... KNM-ER 1470, di¤er erken Homo örnekleri gibi, öteki ince yap›l›
                       Australopithecuslar'la birçok yap›sal ortak özellik tafl›r. Bu özellikler, di¤er sonraki geç Homo örneklerinde (yani Ho-
                       mo erectus'ta) bulunmaz.  78
                       Michigan Üniversitesi'nden C. Loring Brace ise çene ve difl yap›s› üzerinde yapt›¤› analizlerde 1470 kafa-
                  tas› hakk›nda yine ayn› sonuca varm›flt›r: "Çenenin büyüklü¤ü ve az› difllerinin kaplad›¤› yerin geniflli¤i, ER

                  1470'in tam anlam›yla bir Australopithecus yüz ve difllerine sahip oldu¤unu göstermektedir."               79
                       KNM-ER 1470 üzerinde en az Leakey kadar incelemede bulunmufl olan John Hopkins Üniversitesi pale-
                  oantropolo¤u Prof. Alan Walker da, bu canl›n›n Homo habilis ya da Homo rudolfensis gibi bir "Homo" yani insan
                  türüne dahil edilmemesi, aksine Australopithecus s›n›f›na sokulmas› gerekti¤ini savunmaktad›r.                80

                       K›sacas›, Australopithecuslar ile Homo erectus aras›nda bir geçifl formu gibi gösterilmeye çal›fl›lan Homo ha-
                  bilis ya da Homo rudolfensis gibi s›n›flamalar tamamen hayalidir. Bu canl›lar bugün ço¤u araflt›rmac›n›n ka-
                  bul etti¤i gibi, Australopithecus serisinin birer üyesidirler. Bütün anatomik özellikleri, bu canl›lar›n birer
                  maymun türü olduklar›n› göstermektedir.

                       Bu gerçek, Bernard Wood ve Mark Collard adl› iki evrimci antropolo¤un 1999 y›l›nda Science dergisinde
                  yay›nlanan incelemeleriyle daha da belirgin hale gelmifltir. Wood ve Collard, Homo habilis ve Homo rudolfensis
                  (Skull 1470 türü) kategorilerinin hayali oldu¤unu, asl›nda bu kategorilere dahil edilen fosillerin Australopithe-
                  cus s›n›flamas› içinde incelenmesi gerekti¤ini flöyle aç›klam›fllard›r:

                       Daha yak›n zamanda, fosil türleri, mutlak beyin hacmi, dil yetene¤i konusundaki ç›kar›mlar ve el fonksiyonu ve
                       tafltan aletler yapma becerileri konusundaki kurgular gibi temellere dayan›larak, Homo kategorisine dahil edilmifl-
                       tir. Bir kaç istisna haricinde, bu (Homo) cinsin insan evrimi içindeki tan›m› ve kullan›m› ve Homo'nun s›n›r›n›n be-
                       lirlenifli, sanki sorunsuz bir olgu gibi kabul edilmifltir. Ama... yeni bulgular, mevcut bulgulara getirilen yeni yorum-
                       lar, ve paleoantropolojik kay›tlar üzerindeki k›s›tlamalar, s›n›flamalar› Homo cinsine dahil etmek için kullan›lan kri-
                       terleri geçersiz hale getirmektedir... Pratikte, fosilleflmifl hominid türleri, Homo kategorisine, dört temel kriterden
                       biri veya daha fazlas›na göre dahil edilmektedir... Oysa flimdi aç›k hale gelmifltir ki, bu kriterlerin hiç biri tatmin-
                       kar de¤ildir. Kafatas› hacmi problemlidir, çünkü mutlak beyin kapasitesinin biyolojik bir önemi oldu¤u varsay›m›
                       tart›flmal›d›r. Ayn› flekilde, konuflma fonksiyonunun beynin genel görünümünden güvenilir flekilde ç›karsanama-
                       yaca¤›na dair oldukça tatmin edici kan›tlar vard›r ve beynin konuflma ile ilgili bölgelerinin, daha önceki çal›flma-
                       lar›n ima etti¤inin aksine lokalize olmad›¤›na dair kan›tlar vard›r...
                       Bir baflka deyiflle, H. habilis ve H. rudolfensis'e ait fosil bulgular eklendi¤inde, Homo cinsi iyi bir cins de¤ildir. Dola-
                       y›s›yla, H. habilis ve H. rudolfensis, Homo cinsinden ç›kar›lmal›d›r... fiu an için, hem H. habilis'in hem de H. ru-
                       dolfensis'in Australopithecus cinsine geçirilmesini öneriyoruz.     81








                780 Yarat›l›fl Atlas›
   777   778   779   780   781   782   783   784   785   786   787