Page 14 - Pastil 3.Sayı
P. 14

Koca Kafalı Dar Kalçalı İnsanlar!





                                                                  8 ay önce dünyalar tatlısı yeğenim dünyaya gel-
                                                           di. 6. ayında emeklemeye başladı, bu ay koltuklara
                                                           tutunarak ayakta durmaya çalışıyor, muhtemelen
                                                           12. ayında yürümeye başlayacak. 2 yaşına kadar
                                                           anne sütüne ihtiyacı var ve bundan sonra da ken-

                                                           di beslenebilmesi, kendine yetebilmesi, kendini
                                                           hayatta tutacak yetenekleri öğrenebilmesi için
                                                           yıllarca anne ve babasının bakımına muhtaç. Ne
                                                           yazık ki yeğenim gibi tüm insan bebekleri ken-
                                                           di başlarına birkaç gün bile hayatta kalamazlar.
                                                           Diğer memelilerle karşılaştırdığımızda bizim be-
                                                           beklerin durumu gerçekten içler acısı. Bir kedi
                                                           yavrusu doğumundan hemen sonra hareket et-
                                                           meye başlar, 5. günden itibaren gözleri açılma-
                                                           ya başlar, 1 aylıkken sütten kesilir ve besin bu-
                                                           labildiği takdirde hayatta kalması için annesine

                                                           ihtiyacı yoktur. Benzer şekilde bir fil, doğumun-
        dan sadece birkaç dakika sonra ayağa kalkıp sürüye ayak uydurabilir. Birçok örnek daha vere-
        biliriz, peki ama neden bizim bebeklerimiz bu kadar zavallı ve aciz?



             Doğumlar neden bu kadar sancılı geçiyor? Kafalarımız neden bu kadar büyük? Soruları ile
        aynı nedenden dolayı. Bizleri diğer türlerden ayıran en belirgin özellik beyin büyüklüğü. Beyin
        vücut oranına göre en iri beyine sahip hayvan türlerinden biriyiz. Gelişmiş zekaya, karmaşık
        duygulara sahibiz. Gelişmiş bir iletişim kurabiliyoruz, karşılaştığımız sorunlarla etkili bir
        biçimde baş edebiliyoruz ve geniş bir sosyal etkileşim içerisindeyiz. Beynimizin bu denli büyük
        ve gelişmiş olması bu yetenekleri kazanmamızı mümkün kılıyor. Beynin büyük olası, elbette
        kafatasımızın da büyük olmasına sebep oluyor. Ve doğum sırasında annelerin bu büyük kafa-

        taslarını vücutlarından çıkarmaları gerekiyor. Fakat burada başka bir evrimsel süreç doğumu
        daha zorlu bir hale getiriyor. Türümüz yaklaşık 5-6 milyon yıl önce iki ayak üzerinde yürüme
        (bipedalizm) becerisi kazandı. Bu özelliğin birçok avantajı olmasının yanında dezavantajları da
        oldu. Beynimizin bu denli iri olmasını tetikleyen en önemli süreçlerden biri fakat aynı zaman-
        da kalça genişliğinin daralmasına sebep oldu. Kalça genişliğindeki daralma dengeyi ve etkili bir
        biçimde yürümeyi sağladı. Fakat aynı zamanda dişilerdeki doğum kanallarının da daralmasına
        neden oldu.


            Koca kafataslarının dar doğum kanallarından geçebilmesi için bebeklerin anne karnından
        beyingelişimlerini tamamlamadan çıkması gerekiyor. Bebeğin bilişsel gelişimlere sahip olarak
        doğabilmesiiçin anne karnında 18-21 ay kalması gerekirdi. 9 aylık gebelik sonrası doğan be-
        beklerimiz beyingelişimlerini dış dünyada tamamlıyorlar ve bu onları doğduklarında daha aciz

        duruma getiriyor.

                                                                                                   Halil Öztekin
        13 | 3
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19