Page 8 - Pastil Kadın Özel
P. 8
Merhaba değerli Pastil okurları bu yazıda ismi genellikle
yanlış tanımlamalarla geçen Feminizm konusunu ele alacağız.
Ardından Feminizmin ünlü düşünürü Simone de Beauvoir ile
ontoloji felsefesinin kuramcısı Jean Paul Sartre’ın dillere destan ve
alışılmışın dışındaki aşkını konuşacağız.
FEMİNİZM
Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin
ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden
oluşan harekettir.
Feminizm, sosyoloji, politik akım ve etik alanlarından oluşur, temeli kadın özgürlüğüne
dayanmaktadır.
Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürümüzü ilgilendiren
konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel ilgilendikleri konular eğitim, iş, çocuk bakımı
gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda
ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.
Haziran 1993 Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı, uluslararası kadın hareketi için oldukça
önemlidir. Kadınlar için insan hakları kavramı ilk olarak burada Birleşmiş Milletler sürecine
dahil edilmiştir. Harekete geçen dünya kadınları, dünyanın her yerinden kadın kuruluşlarının
ve bağımsız kadınların katıldığı büyük bir Kadının İnsan Hakları kampanyası düzenleyip
sonucunda “kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının, evrensel insan haklarıyla ayrılmaz,
bölünmez ve vazgeçilmez” olduğu tezini ilan etmiştir.
Sanılanın aksine Feminizm kadını erkekten üstün görmez, kadın ve erkeğin eşitliğini savunur.
Feminizm demişken Simone de Beauvoir’den ve onun varoluşçuluğun ünlü temsilcisi Jean Paul
Sartre ile yaşadığı eşine zor rastlanan aşklarından bahsetmezsek olmaz.
7 | kadın