Page 10 - Pastil Kadın Özel
P. 10

Simone de Beauvoir her ne kadar “Ölüm bizi
        buluşturmayacak” dese de hayatlarının büyük
        çoğunluğunu birlikte geçiren ikili, Beauvoir da
        yaşama gözlerini yumduğundan beri aynı yerde
        uyuyor. 15 Nisan 1980 yılında hayata veda ederek
        Paris’teki Montparnasse Mezarlığı’na defnedilen Jean
        Paul Sartre’ın ölümünden altı yıl sonra, 14 Nisan’da
        yaşama gözlerini kapayan Simone de Beauvoir, tıpkı

        yazın hayatında olduğu gibi mezarında da Sartre’ın
        yanı başında bulunuyor.

        Simone de Beauvoir
        Tanışmalarının ardından dünyaya, hayata aynı pencereden baktıklarını görmeleri bir rastlantı
        değildi belki de. Sartre, Beauvoir’a “Siz, benden daha çok bensiniz. Siz, benim üst benimsiniz”
        der. Beauvoir ise Sartre’da kendi eşini görür.  “Kendisinde  tutkun  olduğum  her  şeyi  bir  tür
        aydınlık içinde yeniden bulduğum eş. Onunla her zaman her şeyi paylaşabilirdim.”



        Bunun yanı sıra da sürekli olarak birbirlerini eleştirmekten sakınmadılar. Ancak düşünce ve
        yazılarında daima birbirlerinden etkilendiler. Onların dışındakiler ise Sartre’ın özgünlüğünden
        bir nebze kuşku duymaz, Sartre’ı daima Sartre olarak düşünürken; Beauvoir’ı daima Sartre ile
        andılar. Ne var ki Beauvoir, Sartre gibi bir dahi olmadığını açık yüreklilikle belirtmekten hiç
        çekinmedi ve onun düşüncelerine bağlı olduğunu sık sık dile getirdi yazılarında.

                                                  Hayatındaki en büyük başarısının Sartre ile olan ilişkisi
                                                  olduğunu söyler Fransız yazar, filozof ve modern
                                                  feminizmin kurucusu Simone de Beauvoir. “Açık İlişki”
                                                  dedikleri bir tür yaratmışlardı kendilerince. Özellikleri
                                                  de vardı bu yeni türün. Onlar birliktelerdi ama özgürlerdi
                                                  de. Birliktelikleri kâğıt üzerinde tescillenmemişti. Hiçbir
                                                  zaman aynı evi de paylaşmadılar. Dışarıdan bakıldığında
                                                  en ilginç görüneni ya da karmaşık, “sadakat” denen
                                                  kavramın onlar için var olmaması. Onlar birbirleri

                                                  dışında da başkalarıyla birlikte olabiliyorlardı. Üçüncü
                                                  kişiye yasak yoktu. Ama önemli bir kuralı vardı bu
                                                  ilişkinin. Yaşadıkları her şeyi birbirlerine anlatmaktı
                                                  bu kural. Onlar birbirleri için adeta şeffaftılar. Belki de
                                                  “sadakat” tam da bu demek…




















        9 | kadın
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15