Page 59 - ÜÇÜ BİR ARADA
P. 59

ÜÇÜ BİR ARADA



           Koltuğun  üstünden  şapkamı  aldım,  Peri  bacalarına  doğru
           ilerledik.  Peri  Bacaları’nı  Türkçe  dersinde  işlediğimiz  bir
           metinden  hatırlıyorum.  Oluşumu  beni  çok  şaşırtmıştı.  Hem
           yanardağ,  hem  rüzgâr  hem  de  sel  sularının  etkisi  vardı
           oluşumunda. Ayrıca uzun bir zaman dilimi de gerekiyordu.
           Güneşten gözlerim iyice kısılarak gözlemliyordum etrafı. Birkaç
           insan  öz  çekim  yapmak  için  kayaların  üstüne  çıkıyordu.  “Ne
           gerek  var  buna?”  diyordum  kendi  kendime.  Uzaktan  izlemek
           yerine neden tehlikeli işler yapıyorduk ki? Güzel bir günü kötü
           hale dönüştürme ihtimalini neden göz ardı ediyorduk?
           Burayı  biraz  gezdikten  sonra  Yer  Altı  Şehri’ne  gittik.  Eski
           insanların  burayı  tırnakları  ile  kazıyarak  yaptığını  söylüyordu
           bize kaybolmamamız için eşlik eden rehber. Bir insan yaşamı için
           ne  gerekiyorsa  vardı  burada.  Oturma  odasından  tuvaletine
           kadar  her  şey.  Kazıyarak  çıkardıkları  silindir,  üzerinde  irili
           ufaklı delikler bulunan büyük bir taşı da yemek masası olarak
           kullanıyorlardı  sanırım.  Büyüleyici,  merak  uyandırıcı  ve
           etkileyiciydi. Burası daha yerin altına 10-15 kat daha iniyordu
           ama havasız ve basık bir yer olduğu için fazla inmeden çıktık.
           İçimden  sürekli  “Burayı  nasıl  da  yapmışlar,  içerisinde günün
           sonuna kadar o çok yer gezdim, o kadar yorulmuştum ki arabaya
           ayaklarımı sürüyerek binebildim ancak.
           Eve dönüş yolculuğumuzda bir yerde durup mola verdik. Mola
           yerinde bir hediyelik eşya dükkânı vardı. İçeri girdiğimde sol
           tarafta  büyük, gri renkli bir sütunda küçük  taşlara  kazınmış
           isimler  gördüm.  Kendi  ismimi  bulup  kasiyere  doğru  ilerledim.
           Bana “Hediye paketi yapmamı ister misiniz?’’ diye sordu. Ben de
           yorgunluğun vermiş olduğu dalgınlıkla “Evet’’ dedim. Yani kendi


         Hasayaz Ortaokulu                                           Sayfa 59
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64