Page 39 - Yazın E Dergi
P. 39

önümde yürünmeyi bekleyen kilometrelerce yolun en
                                                başındayken “neden vapura binmiyorum ki?” dedim.
                                                “Simit de alırım. Bir parça bana bir parça martılara”
                                                sonra çocukça bir düşünceyle devam ettim. “Belki bizi
                                                gören denizin canı çeker, biraz da ona atarım.” Sesim
                                                sessiz  sokakta  yankılanıyordu.  Fark  etmemiştim,
                                                arkamdan  yürüyen  mahallemizin  yaşlı  teyzesini.
                                                “Denizin  canı  simit  çeker  mi  hiç?”  dedi.  “Çekmez
                                                tabii” dedim. Gülüştük. Elindeki çöpleri aldım ve çöp
                                                konteynerine attım.


                                                Çocukları  çok  severdi  yaşlı  teyze.  Tüm  sevgisini  bir
                                                çocuklara  bir  de  sokak  kedilerine  gösterirdi.  Sabah
                                                erkenden kalkar kedilere yem verir, başlarını okşardı.
                                                Mahalledeki herkesle iyi anlaşır, herkesi çok severdi.
                                                Mahalleli  de  yaşlı  teyzeyi  severdi.  Bu  kadar  temiz,
                                                kalbinde  bir  nebze  kötülük  olmayan,  her  durumda
                                                hayvanlara,  insanlara,  cömert,  samimi,  merhametli
                                                yaklaşan biri neden sevilmesin ki zaten. Bazen yaşı el
                                                vermezdi ama o her zaman herkese yardım etmeye
                                                çalışırdı. Bir de çengel bulmaca çözerdi. Daha doğrusu
                                                beraber  çözerdik.  Ben  ona  soruları  okurdum  o  da
                                                cevabı bulmaya çalışırdı.


                                                “Hazır mısın nine?”
                                                “Hazırım yavrum”


                                                “Notada durak işareti nine”
                                                “Kaç harfli yavrum?”


                                                “İki nine”
                                                “Es”


                                                Bazen bilemediği de olurdu. Ama o aldırış etmez ve
                                                başka sorular somamı isterdi. Pes etmezdi. Yeni şeyler
                                                öğrenmenin  her  zaman  insana  fayda  sağlayacağını
                                                söylerdi. Bir tek dileği vardı o da çocuğunun sağlıklı
                                                olmasıydı.  Bir  oğlu  vardı  ama  doğuştan  görme
                                                engelliydi. Beraber gezmeye giderdik. Bu gün de öyle
                                                yapacaktık. Nine oğlunun hazırlanmasına yardım etti.
                                                Ona gelmesini rica ettim ama kedileriyle ilgilenmesi
                                                gerektiğini söyledi.



                                                          38
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44