Page 41 - Yazın E Dergi
P. 41

seni  böyle  görünce”  deyince  yavaşça  sandalyesinden
       kalktı. “Anne. Gel. Evimize gidelim.” Dedi. Ondan sonra her
       gün çok daha iyi piyano çalmak için çalıştı. Uyumadı bazen.
       Sırf kendini bilmiş birinin söylediği bir söz yüzünden. Ona
       bu konuda elimden geldiği kadar yardım ettim. Ve bana
       “Bir gün herkesin önünde piyano çalmak istiyorum.” dedi.


       Mahcup hissediyordum. Acaba burada piyano çalsa aynı
       muameleyi  görür  müydü?  Kalbi  kırılsın  istemiyordum.
       Onun üzgün olması annesini çok üzüyor. Ve ikisi de üzülsün
       istemem.  “Çalabilirim”  dedi.  Ne  yani?  Duymuş  olamazdı
       her  halde.  Yok,  yok  duymadı.  Nasıl  duysun  ki?  “Hazır
       hissediyorum” dedi. “Korkma, insanlar hep böyle. Kendileri
       başaramayınca,  başkaları  da  başaramasın  isterler.  Sen
       söylemiştin bunu bana” dedi. “Evet. Ben söyledim. Ama...”
       dedim.  “Ama  mı?  Ama  yok.  Çok  çalıştım  ben.  Engelleri
       çalışarak aşarız öyle değil mi?” dedi. “Öyle” dedim. “Hadi.
       O  kadar  yolu  sırf  martılara  simit  atmak  için  gelmedik
       değil mi?” dedi. “Peki. Madem engeller kalktı diyorsun”
       dedim.  “Engeller  her  zaman  vardır”  dedi.  “O  zaman  sizi
       piyanonuzun başına alalım.”


       Mehmet piyanonun başına geçti. “Bana inanıyor musun?”
       dedi.  Heyecandan  sesi  titriyordu,  elleri  de  öyle.    “Sana
       o kadar  çok  inanıyorum  ki  bunu  anlatamam”  dedim.
       Mehmet ayak seslerinin azaldığını fark edince “Bestemin
       adı  *ENGELSİZ*”  dedi.  Ne  yani?  Kendi  bestesini  mi
       yapmıştı? Parmaklarını piyanonun özerinde gezdirdi. Derin
       bir nefes aldı ve ellerinin titremesi durana kadar bekledi.
       Piyanoya doğru eğildi ve çalmaya başladı. Sanki yıllardır
       piyano  çalıyormuşçasına  kendinden  emin  bir  biçimde
       çalıyordu. Sesi duyan herkes Mehmet’in başına toplandı,
       kameralarıyla  Mehmet’i  çekmeye  başladılar.  Sokak
       müzisyenleri de müzik aletleriyle Mehmet’e eşlik ettiler.

       İnsanlar  Mehmet’e  hayran  gözlerle  bakıyordu.  Mehmet
       ellerini  piyanodan  çekmeden  insanlar  alkışlamaya
       başladılar. “Bir daha! Bir daha!” sloganları ve giderek artan
       alkış sesleri Mehmet’i mutlu etmişti. Beni de öyle. Umut
       etmiş, çok çalışmış ve başarmıştı Mehmet. “*ENGELSİZ*”
       diye  tekrarladı.  Alkışlar  daha  da  yükseldi.  Ve  Mehmet
       geceye bir söz bıraktı




                    “ENGELLER ENGELSİZLER İÇİNDİR”




                                                  Seden AKTOPRAK-9/E

                                          40
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46