Page 22 - 6b kitap
P. 22
gelebilecek her yere baktık. Birden “buldum!” diye bir
ses yükseldi. Ses Senem Hoca'dan geliyordu. Haritayı da
bulmuştuk. Hemen çam ağacına doğru yola çıktık.
Geldiğimizde kapıya anahtarı taktık, listeyi elimize aldık
ve kapıyı açtık. Listeye bakınca zorlu görevler ile
karşılaştık. Bu görevleri yerine getirmekten başka
çaremiz yoktu. İçim içimi yiyordu. Gözümüzü
açtığımızda bambaşka bir yerdeydik. Uçan arabalar,
robotlar… Her şey çok güzeldi ama bir o kadar da
farklıydı. Nasıl bir şeydi bu? Neredeydik biz? En iyisi
hangi yılda olduğumuzu sormaktı. Gerçekten geleceğe
gitmiş miydik? O sırada yoldan geçen garip giysili adama
sordum:
— Merhaba, biz hangi yıldayız?
— 2710 yılındayız tabii. Niye sordunuz ki?”
O an çok şaşırmıştım biz şimdi gerçekten geleceğe mi
ışınlanmıştık? O sırada Senem Hoca’nın sesi yükseldi.
“Çocuklar artık biz sıradan insanlar gibi değiliz. Biz
geleceğe giden ve geleceğimizi kurtarmak için
görevlendirilmiş insanlarız. Şimdi herkes sakin olsun. Bu
görev bizim için çok önemli. Bunu başarmamız
gerekiyor.”
Senem Hoca’nın sesinden çok etkilenmiştim.
Bana cesaret verdi. Nisan’a da belli ki aynı şekilde…
Yerinde duramıyordu. Her şey çok güzeldi ama tek
korkum bu zamandan çıkamamaktı. Bütün korkularımı
unutup bu yola devam etmem gerekiyordu. Senem
~ 19 ~