Page 24 - Travel Magazine in Red Cream Black Modern Modular Style
        P. 24
     EMRE’NİN EKMEK TEKNESİNDEKİ  YANGIN
            Adı  Emre’ydi.  17  yaşındaydı.  Yaylada  yaşıyordu.  Evleri  iki  odalı,  küçük,
            bacası tüten, şirin mi şirin evdi. Emre henüz 11. sınıfa geçmişti. Anası hasta,
            babası  yoksuldu.  Anasını  iyileştirmek  ve  yoksulluklarına  çare  olması  için
            okuldan sonra para kazanmaya çalışıyordu.
            Emre’nin  çalıştığı  yer,  küçük  bir  kulübenin  içinde,  güzel,  el  emeğiyle
            yapılmış    tabak,  vazo,  bardakların  satıldığı  hediyelik  eşya  dükkanıydı.
            Oradan kazandıkları ile pazardan eve bir şeyler alırdı.
            Aylardan  hazirandı.  Yine  böyle  çalışırken  bir  yandan  da  külubenin
            çevresinde oynaşan çocuklara bakarken bir ateş çıktı. Çocuklar bağrışmaya
            başladı.  Telaşlandı.  Çocuklar  ateş  yanan  yerden  uzaklaşmak  için  koşmaya
            başladılar.
            Emre  yanan  ateşi  söndürmek  için  hemen  su  aramaya  başladı.  Kulübede
            bulduğu suyu alıp ateşi söndürmeye çalıştı. Ancak elinden bir şey gelmedi.
            Ne yapacağını bilemedi. Hemen çocuklar gibi o da koşmaya başladı. Evine
            doğru koşarken defterine yazdığı o söz geldi akılına: “Ümidini yitirmezsen
            her şeye yetersin.” Aklına gelen bu söz onu cesaretlendirmişti.
            Hemen  tuşlu  telefonuyla  itfaiyeyi  aradı.  İtfaiye  sirenler  içinde  geldi.
            Yangını  söndürdü.  Emre  biraz  olsun  ferahlamıştı.  Ama  yangın  tehlikesi
            geçmemişti. Çalışıp ailesine destek çıktığı kulübe için endişeliydi.
            Akşam  yemeği  yenmiş,  evdekiler  uykuya  dalmışlardı.  Ancak  Emre
            uyuyamıyordu.  Yangın  onu  çok  etkilemişti.  Şafak  söker  sökmez  kulübeye
            gitti.  Gördükleri  karşısında  gözlerine  inanamadı.  Ekmek  teknesi  gördüğü
            yer, yanıp kül olmuştu. Artık ne yapacağını bilemiyordu. Bir yandan yanıp
            kül  olan  kulübeye  bakıyor  diğer  yandan  hasta  anasını  düşünüyordu.  Eve
            dönerken hüngür hüngür ağlamaya başladı.
                                                                                        Mustafa BURHAN
                                                                                                                   24





