Page 25 - Travel Magazine in Red Cream Black Modern Modular Style
P. 25
TEHLİKELİ MACERA
Koca ağaçlarla dolu yemyeşil gür atlarla kaplı rengarenk meyveler
arasında yürüyordum. Mis gibi orman kokusunu içime çektikten sonra
otların arasından bozuk radyonun anteninden çıkan ses gibi bir vızıltı
geldiğini işittim. Tam o sırada çalıların içerisinden zürafa gibi uzun, ayı
gibi cüsseli, zebra gibi siyah beyaz çizgili, masmavi deniz gibi gözler,
güneş gibi saçlar, kavak gibi bacaklar ve sarmaşık kolları olan bir dev çıktı.
Ondan kaçmak için koştum; koştum koşmasına ama her adım attığımda
bana daha çok yaklaşıyordu sonunda bir taşa takıldım ve yalpaladım.
Canavar küçük bir bebeği çeker gibi beni çekti aldı yerden ve bir mağaraya
götürdü. Devin ellerinde iken kalbim yerinde fırlayacak gibiydi. Mağara
zifiri karanlıktı, sanki kömürle boyanmıştı. Bir taş ocağını andırıyordu.
Burada başka insanlarında olduğunu gördüm ve düşündüm. Tam bu
esnada dev:
-Evet, değerli insanlar; ben sizleri maymun felaketinden kurtarmak için
buraya getirdim, bazılarınızı ürküttüm ama bunu yapmam gerekti, dedi.
Bu konuşmadan sonra hepimize bir güven geldi. Korkunun yerini karanlık
mağarada konuşmalar aldı. Neşeli bir sohbetle felaketin geçmesini
bekledik. Dev dışarı çıkıp geldi ve felaket bittiğini bize müjdeledi.
Hepimiz mağaradan çıktık. Bir baktık ki her yer yıkılmış, kırılmış,
dağıtılmış... Güzelim orman darmadağın edilmiş, doğanın ayarıyla
oynamışlardı. O an büyük bir çığlık attım ve bu çığlıkla uyandım. unun bir
rüya olmasına çok sevindim ve tekrar tatlı bir rüya görmek dileğiyle
uykuya daldım.
Mehmet Akif KONUŞ
25