Page 84 - LCWLIFE5-TR
P. 84
sanat- art
“Afgan Kızı” Portresi (Steve McCurry - 1984)
1972 doğumlu, Peştun kökenli bir Afgan olan Şerbet Gula; Sovyetler Birliği ve Afganistan arasındaki savaş sıra- sında öksüz kalır.
1984 yılında Pakistan’da bulunduğu mülteci kampında Steve McCurry tarafından fotoğrafı çekilir. Gula, kamptaki okulda öğrencidir. Afgan kadınların fotoğra arını çekmek konusunda zorluklar yaşayan Steve McCurry, eline geçen fırsatı iyi değerlendirir.
“Portrait of Adele Bloch-Bauer”
(Gustav Klimt - 1907)
1862’de Avusturya’da dünyaya gelen Gustav Klimt,
1918’de hayatını kaybetti. Gerçek bir Viyana aşığı olan res- sam, başkentte sanatı geliştirmek adına birkaç ressamla birlikte “Secession Birliği”ni kurduysa da erotik çizgisi dev- letle uyuşmadı ve bazı sebeplerden dolayı birlikten ayrıldı.
41 yaşındayken arkadaşı Ferdinand Bloch’un ricası üze- rine, Bloch’un eşi Adele Bloch-Bauer‘in portresini yapma- yı kabul eden Klimt, aynı yıl taslaklar çıkarır ve portreyi üç yılın sonunda tamamlar. 138 cm‘ye 138 cm boyutlarındaki esere baktığımızda ellerini kavuşturmuş zarif, acıya meyilli; ama entelektüel, asil ve modern bir Yahudi kadının bakışla- rımıza karşılık verdiğini görürüz. Klimt’in gerçek altın (ba- bası Katolik bir mücevher ustasıydı) kullandığı eserde altın parçalı, göz figürlü elbisesinin ihtişamına karşın mütevazı, mesafeli, narin ve biraz kederli bir hali olan Adele, yine altın rengi arka planla bütünleşir.
9 Ağustos 1881 tarihinde dünyaya gelen Adele Bauer, manik depresifti. Yüksek sınıfa mensup olan Adele’nin sa- lonunu akşamları Stefan Zweig, Gustav Mahler, Johann Strauss, Jacob Wassermann gibi isimler doldururdu. Eşi Ferdinand’la evlenince en büyük tutkusu sanat eserlerini satın almaya devam eden Adele, Klimt’in de iyi bir müşteri- siydi. Öyle ki menenjitten ölmeden altı yıl önce, 1919 sene- sinde Klimt adına bir yer yaptırıp usta ressamın eserlerini burada saklamıştır.
Afganistan, batı medyası için uzun bir süre ulaşılmaz ol- duğundan, onbeş yıldan uzun bir süre Gula’nın kimliği bilin- mezliğini korur. Bu süreç, Taliban rejiminin 2001’de yıkılma- sına kadar sürer. Bu zaman zarfında Steve McCurry, Gula’ya ulaşmak için girişimlerde bulunduysa da başarılı olamaz.
2002 yılının Ocak ayında, bir National Geographic ekibi Gula’ya ulaşabilmek için Afganistan’a gider. Steve McCur- ry, Gula’nın geçmişte kaldığı Pakistan’da bulunan mülteci kampı ziyaretinde, Gula’nın erkek kardeşini tanıyan birine rastlar. Böylece ekip, 1992’de mülteci kampından ayrılıp ülkesine dönen Gula’ya, Afganistan’ın ücra bir bölgesinde ulaşmayı başarır. Fotoğrafın göz irisinin biyometri tekno- lojisi ile incelenmesi sonucu Şarbat Gula’nın bulunan kişi olduğu kesinleşir. Daha önce ya da sonra hiç fotoğrafı çe- kilmeyen Gula, 1984’te mülteci kampında fotoğrafının çe- kilişini tüm canlılığıyla anımsar. Seksenli yılların sonunda evlenen Gula, üç çocuk annesi. Gula’nın hikayesi National Geographic’nin 2002 Nisan sayısında yayımlandı, kendisini konu alan bir belgesel de 2002 Mart ayında yayınlandı.
Portrait of “Afghan Girl” (Steve McCurry - 1984)
Şerbet Gula, born in 1972, a Pashtun-origin Afghan, is orphaned during the war between the Soviet Union and Afghanistan.
She is photographed by Steve McCurry at the refugee camp in Pakistan in 1984. Gula is a student at the school in the camp. Steve McCurry, having di culties in taking pho- tos of Afghan women, takes advantage of the opportunity.
Since Afghanistan has not been accessible for a long time for the western media, Gula’s identity is unknown for a longer period than fteen years. This process continues until the Taliban regime collapses in 2001. During this time, Steve McCurry cannot be successful even if he is attempt- ing to reach Gula within this time period.
In January 2002, a team of National Geographic goes to Afghanistan to reach Gula. Steve McCurry meets a man who knows Gula’s brother when he visits the refugee camp in Pakistan where Gula stayed in the past. Thus, the team succeeds to reach Gula, who left the refugee camp in 1992 and returned to her country, in a remote part of Afghani- stan. As a result of examination of the eye iris of the pho- tograph with the biometry technology it becomes de nite that Şarbat Gula is that person. Gula, having never been photographed previously or later, remembers the taking of her photograph in the refugee camp in 1984 with all vitality. Gula, who married at the end of the eighties, is a mother of three children. The story of Gula was published in April 2002 issue of National Geographic, a documentary, which is about her, was also published in March 2002.
82