Page 35 - İSGLIFE | ŞUBAT 2018
P. 35
yan, insanların beden ve ruhen sağ- lıklı olmaları şaşırtıcı değildir. Yeni Zelanda, E/Ö psikolojisi alanında uzun süren araştırmalar ve deneyler sonucu çalışan bireylerin iş sağlığı durumunun psikolojilerinin iyi ol- masıyla bağlantılı olduğunu tespit etmiş ve hatta iş stresinin mesleki bir hastalık olduğunu kabul ederek kanunlaştırmışlardır. Tabii ki iş sağ- lığı ve kişinin iyi olma durumu kişinin çalıştığı fiziksel ortam dışında yaşa- dığı psikolojik durumlarla daha çok ilgilidir. İş stresinin hem şirketlere hem de kişiye hem maddi hem ma- nevi zararının olması kaçınılmazdır.
Bedensel sorunların temel kay- naklarının stres olduğunu düşüne- cek olursak iş yerinde stres yaşayan bireyler ev yaşamlarında da aile içi çatışmalar yaşayarak işlerine karşı tatminsizlik duygusuna kapılabil- mektedirler. Olumsuz yönde etki- lenen tatmin duygusunun arkasın- dan başarısızlık gelmesi kaçınılmaz bir sondur. Kişinin performansını iyileştirip şirkete yönlendirmek ise E/Ö psikologlarının görev alanıdır.
Avrupa ülkelerinde “personnel” ‘ABD‘de ise ‘’work’’ psikoloji keli- meleri olarak da tanımlanan çalışan psikolojisi, Endüstriyel ve Örgüt- sel Psikolojinin diğer bir çalıştığı ve ilgilendiği daldır. Psikolojik ilkeler, teoriler ve araştırmalar insanın var olduğu her alanda kullanılmaktadır. Çalışan psikolojisi büyük oranda psikolojinin güçlü yönlerinden bi- rinin insan kaynakları yönetimine uygulanması ile ilgilidir. Çalışanların psikolojik yapılarının ölçümünü yap- tıkları bu alan; bireyi zihinsel yete- nekleri, vicdani değerleri ve bireysel özellikleri ile ele alarak bu kavramla- rın iş analizi, işçi seçimi, eğitim - ge- lişim, performans - değerlendirme ve kariyer gelişiminde oynadıkları rolün önemi doğrultusunda analiz ederler. Personel seçimi; o perso- nelin iş analizi, uygun eğitim alıp almadığı ve gelişmeye açık olup ol- madığı gibi konuların değerlendir- mesi doğru pozisyona doğru kişiyi oturtmak ve kalıcılık sağlamak açı- sından büyük önem taşır.
Özetle bir şirketin başarıya ulaş- ması o şirkette çalışan kişilerin birbiri ile olan iletişimi, şirkete olan bağlılığı, doğru işe yönlendirilmeleri, yaptık- ları işten tatmin olmaları, şirket içe- risindeki adaleti hissetmeleri, uygun pozisyona getirilmeleri, motive ol- maları ve birbirleri ile etkileşim halin- de olan beden ve ruh sağlıklarının iyi olması ile orantılıdır. Unutmamalıdır ki 120 -150 yıllık köklü şirket başarı- ları incelendiğinde ortaya çıkan en önemli başarı kaynağı çalışanına de- ğer vermeyi kendine bir kültür edin- miş olmalarıdır.
Kaynakça:
1- Baysal, A. C. (1993). Çalışma Yaşamında İnsan. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayınevi.
2- Fred C. Lunenburg Sam Houston State University (2001). Expectancy Theory of Motivation. International journel of management, business, and administration volume 15,number 1
3- O’Driscoll, M. P. & Taylor, P. J.
(2007). Industrial and organisational psychology. Psychology in Aotearoa/New Zealand(pp.103-108).
ISGLife 35
Psikolog