Page 13 - Çobanlar Fikir İstasyonu Ekim 2021_Neat
P. 13
Hemen her geleneksel toplumda birer engel olarak görülmüştür.
evliliğin dini veya kutsal bir müessese Çocuğun bizzat kendisi dahi bu
olduğu düşünülür, yaratıcının engellerden birisi olarak telakki
otoritesinde gerçekleşmesi ve yine o edilebilmektedir. Antony Giddens’e
otoriteye bağlı olarak sürdürülmesi göre, 1976’da kadınların %1’i çocuk
gerektiğine inanılırken, hayat sahibi olmak istemezken bugün bu
anlayışının hedonist düşünce üzerine oran %20’lere ulaşmıştır ve giderek de
kurulu olduğu modern toplumlar için artmaktadır.
pek çok insani değer, aşılması gereken
Günümüz Batı toplumlarındaki çocukların %30’undan daha fazlasının
evlilik dışı ilişkiler yoluyla dünyaya gelmiş olması da ayrı bir trajedi olarak
karşımızda durmaktadır.
Diğer yandan, ailesi boşanmış çocukların yaşamış oldukları savrulmalar
ise başlı başına bir inceleme konusudur.
Ailesi boşanmış çocukların, çatışmaların ortaya çıkmasına öncülük
boşanmış eşler arasında icrai takip ettiği de bilinen bir gerçektir.
konusu olması ise ayrı bir sarsıntı Sosyal kurumlar değişimler
olarak toplumsal vicdanı rahatsız karşısında, çözülme ya da bütünleşme
etmeye devam etmektedir. Bunun yanı yönünde gelişir. Bütünleşme ve
sıra, bu çocuklar, hayatları boyunca
dengeyi sağlayamayan sosyal kurum,
emin bir sığınak aramakta ve
ömrünü tamamlar ve kaçınılmaz
buldukları sığınaklara da güvenle olarak tarihin tozlu raflarındaki yerini
bağlanmak konusunda zorluklar alır. Ailenin, insanlık tarihi boyunca
yaşamaktadır.
var olan emin bir sığınak, hem
Amerika’da bir araştırma, geleneksel hem de modern anlamda bir
şizofreninin, dağılmış ailelerde veya Nuh’un Gemisi olduğunu söylemek de,
ciddi şekilde hasar görmüş aile iletişimi ailenin, değişim karşısında hızla
sonucunda ortaya çıktığı çözülmeye başladığını ifade etmek de
belirlenmiştir. Ailedeki sorunların, sanırım yanlış olmayacaktır.
çocuklardaki pek çok ruhsal
Vakit çok geç olmadan toplumun bütün kesimleri kolları sıvayıp işe
koyulmalı ve tüm dünyanın yaşadığı modern tufanın yükselttiği sulardan
toplumun bu son kalesini kurtarmak için bir yerden işe başlamalıdır. Kamu
kurumlarından sivil toplum örgütlerine, üniversitelerden yerel yönetimlere,
siyasi partilerden iş dünyasına kadar her müessese ve her fert, sular köprüleri
yıkmadan elini taşın altına koymalı ve bu tufandan kurtulmak için Nuh’un
Gemisi’ndeki yerimizi almamıza katkı sağlamalıdır.
Ali ERTÜRK
10