Page 413 - MESNEVİ - 1.CİLT
P. 413
ikinci cildinin 136 ncı yaprağı). Şu halde Celeb-i Sâliha'da olduğu duyulan İnci madeni, ancak Şems'tir. Apaçık anlaşılıyor ki Mevlâna, Şems'in oralarda bir handa, bir kervansarayda olduğunu duymuş tur. Esasea Mevlâna'nm Muhyiddfn-i Arobfden bahtetmesl imkânsızdır. Çünkü Merlâna ile Muhyiddfa'İn mefxepleri tamamiyle birbirine aykırıdır. Mevlâna, ask ıre> cezbeyi sülüke mnan olarak kabul •ttlğl halde Muhy iddin, bu yolda ilimie yürümüştür. Mevlâna felsefeye muarıs. olduğa halde Muhyiddfn'in bilgisi felsefeyle meşbudur. Eflâkt müntesiplerio bir gün TütûhaM Mekkiyye" dea bahsederek "Acayip bir kitab, ne dediği anlaşılmadığı gibi soyliyenin de neden söylediği belli de$İl" dediklerini. km sırada Zeki adlı bir Karral, yani hanendenin gelip okumıya başladığını, Iforl&na'nut "Şimdi fütuhata Zeki, Fütuhata McMTdra daha fğ" dmjlp ••maa kalktığım. •5yl#r (üçüncü Utul). Görülüyor ki Iferlaaa, Muhjlddin'- in en mühim kitabına bile ehemmiyet ermemektedir. Şemr de tamamiyle Mevlânae megrebindedir. Mevlanae ŞemVten bahsederken "Mevlâna Şemseddin, cin e insan taifesini teshirde, Tanrı'nın mukaddes odlarıne daki um ve eşyanın esrarım bilmede Musa'nın Yed-i Beyzâsına malikti. Nefesi de şüphesiz, Mesih nefesiyle hemdemdi. Kimya İlminde eşi yoktu. Dâvet-İ Kevakiple riyaziyat, ilahiyat, hikemiyat, nücum ve mantık ilimlerine de âfakta ve enfüste benzeri bulunmazdı. Fakat tanrı ile sohbet edince hepsini La ceridesine kaydedip külliyattan da mücerret oldu, mücerredat re müfredattan da. Tecrit, tefrit ve tevhit âlemini ihtiyar etti" demektedir. (Dr. F. Uzluk nüshası, s. 291). Bu derece âlim olduğu halde ilme hiç ehemmiyet verniyen, bilgiyi bir gaye değil, bir vasıta telâkki eden ve hele felsefeye hiç ehemmiyet ver- miyen Şems de bir gün Mevldno'nın medresesinde ve Mevlâna'nm huturunda Fahr-i Râzi'den bahsedip onun,hattâ kâfir olduğunu söylemi?, sonra söz gel imini Muhyiddîn'e getirerek "Nitekim Şeyh Muhammed-İbn-i Arabide Dımışk'ta Muhammed bizim perdecimizdir diyordu. Dedim ki: kendinde gördüğünü neden Muhcnnmed'de görmüyorsun? Herkes kendisinin perdesidir. Ibn-i Arabi. Marifetin hakikati sabit olunca orada dâva olur mu? Yap, yapma nerde kalır" dedi. Ben. o mâna Muhammedindi. Bu diğer iazüet de fazla olarak yine ona


































































































   411   412   413   414   415