Page 53 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 53
Fakat inanma, gece yalancılık ediyor, gizlice onunla işrette. Gözsüz ama gözlerini görüyor da kaşını çattırıyor onun.
Ey gece, bu feryadıma, bu figanıma yardım istemem senden, sen de kader çevgeninin önünde, onun topu gibi yuvarlanıp durmadasın.
Bu çevgene top olan kutluluk topunu elde eder; gönül gibi onun çevgeni- nin önünde top gibi başsız-ayaksız koşar durur.
Ey lale gibi kızıl yüzünden safran gibi sararmış yüzümüz; ey derdiyle saçlarındaki tarak gibi gamlara batmış gönül.
Sen aşka dayan, çünkü aşk baştan başa yüzdür, gözdür, bu yana dönmüş- tür, seni gözlemededir; zaten aşkın civarında yüzden, görüşten başka bir- şey yoktur.
Şekli yoktur, fakat işi gücü şekil yapmaktır. Ey gönül, sen bir türlü şekil- den, suretten geçemiyorsun, çünkü onun cinsinden değilsin.
Temiz bir gönüle sahip olan herkes, gönül sesiyle topraktan meydana ge- len bedenin sesini fark eder; bu ses, onun ceylan şekline girmiş arslanının kükreyişidir.
Tek Tanrı’nın eliyle dokunan, gene de bir dokumacının elinden, bir do- kumacının mekiğinden meydana çıkar.
Ey canlar, mekiği olan güzel, ey yüzü bize kıble kesilen, bu yeri döşeyip bezeyen, var edip meydana getiren göktür, şu toprak yeryüzü de onun ka- rısıdır.
Gönlüm onu kıskanarak yanıp yakılıyor; iki gözüm ona kırba kesildi; fa- kat o nerden ıslanacak? Deniz bile ancak topuğuna çıkıyor.
Bu aşk bana konuk oldu, canımı vurdu, yaraladı; yüzlerce lütuftur, ihsan- dır bu. Yüzlerce aferin eline, koluna.
Elimden, ayağımdan geçtim, aramayı bıraktım ey aramalarıyla bizim ara- yışlarımızı silip süpüren, yok eden dost.
Niceye dek hay gönül deyip duracağım? Vazgeç şu gönül sevdasından da sus artık. Gönül onun “Hu” sesini duyunca benim hay-huyumun değeri, faydası kalmaz zaten.
! !
!
!53