Page 77 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 77
!
!
Söv beni, sövüşünden sarhoş olmadayım; tadı güzel kötü sözlerinin, sö- vüşlerinin sarhoşuyum ben...
Zehir sun; şeker gibi içeyim; sana ramolmuşum ben, sana ramolmu- şum, sana.
!
Ömer’in hilafeti zamanında pek güzel çenk çalan bir çalgıcı vardı.
Bülbül, onun sesinden kendinden geçer, güzel sesini dinleyenlerin neşesi yüz misli artardı...
Meclisleri, cemiyetleri, terennümleri süsler, nağmesinden kıyametler ko- pardı. Musiki fennindeki meharetli sesi, İsrafil gibi ölülerin bedenlerine can getirirdi.
Yahut İsrafil’e nefeste ve ahenkte arkadaşdı da nağmelerini dinleyen fil bile olsa kanatlanırdı.
İsrafil, bir gün gelir ki, nalesini düzenlendirir ve yüzlerce yıllık çürümüş ölüye can verir.
Velilerin de içlerinde öyle nağmeler vardır ki, o nağmelerden isteklilere, kıymet biçilmez bir hayat gelir.
Fakat his kulağı o nağmeleri duymaz. Çünkü his kulağı kötülüklerden ötürü kirlenmiştir.
Nitekim Ademoğlu, perinin nağmesini duymaz. Çünkü perilerin sırlarına yabancıdır.
Gerçi perinin nağmesi de bu alemdendir ama, gönül nağmesi her iki ses- den de yücedir.
Zira peri de, insan da hapistedirler. İkisi de bu bilgisizlik ve avanaklık zindanındadırlar.
Rahman suresinden ‘Ya maşer-el cin – Ey cin güruhu’ ayetini oku, ‘Teste- tiu fenfüzu’ nun manasını iyice bil.
Velilerin içlerindeki nağmeler önce der ki; “Ey inkar cihanının cüzleri! Kendinize gelin, nefsin inkarından başlarınızı çıkarın. Bu hayali, bu veh-
!77


































































































   75   76   77   78   79