Page 108 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 108
Bize iyi gelen insanlarla bir arada olur, onlarla halleşip miştir aslında şifreyi: “Aşk gelince cümle eksikler biter.”
söyleşiriz. Aşksızlık yüzünden her daim noksanız ve aşka düşemez
isek hep eksik kalacağız demektir.
İnsanların mutsuzluğunun, huzursuzluğunun en te-
mel nedeni; varlıklarının belli bir boşluğu doldurma- Sanatın hayatımızın uzağına düşmesi de mutsuzluğu-
masıdır. “Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?” diyen muzun en önemli nedenleri arasında sayılabilir. Çünkü
Kierkegaard’ın sorusuna verilecek cevabımız var mıdır sanat, insanın güzeli keşfetme ve ona ulaşma çabasıdır.
bugün? Şayet yoksa hiçbir uğraşı, gönül doygunluğu Kendini ve Allah’ı bulmanın en önemli yollarından bi-
getirmeyecek, ruhumuzu şad etmeyecektir. Kişinin ridir. Bugün maddi getirisi olmayan şeylere itibar etme-
ancak kendi beninden vazgeçerek kendisini büyük yen modern insanın sanatla hemhal olmasını beklemek
bir davaya adamak suretiyle ruh dinginliğine ve gönül elbette mantıklı değil. Sanat, varsıl insanların boş zaman
ferahlığına kavuştuğunu görürüz. Gelip geçici heves- aktivitesine indirgendi ne yazık ki.
ler peşinde koşanların, ömrün son demlerinde ben-
lik bütünlüğüne karşı umutsuzluk evresini büyük bir İnsani olan şeyleri terk etmek, mutsuzluk siparişi ver-
pişmanlık duygusu, derin bir acı ve ölüm korkusuyla mektir. Sohbet etmek, çocuklarla oynamak, tefekkür
yüzleşerek karşıladığı acı bir gerçek olarak önümüzde etmek, yürümek, ağlamak… Bunların hangisi var haya-
duruyor. Kendisini ve Rabbini bulabilmiş bireyler ise tımızda?
bu ve benzeri acılarla tanışmayacaklardır. Çünkü onlar
İnsanoğlunun, insana ve insanlığa hizmet edecek işlerle
bir yandan şükürle maziyi yâd ederken, bir yandan da
Allah’a kavuşacakları Şeb-i Arus’un, yani düğün gecesi- iştigal etmemesi de huzursuzluk sebeplerinden. Ne mi
nin hayalini kurmaktadırlar. yapmalıyız? Pragmatizm, hedonizm, egoizm, narsisizm
gibi felsefi görüşlerin zirvede olduğu bu çağa rağmen
İnsanın mutsuzluğunun nedenlerinden biri de aşksız kadim bir öğretiye sığınmalıyız: Huzura kavuşmanın
kalmasıdır. Yunus Emre ta 13 ve 14. yüzyıllarda ver- yolu, huzur vermekten geçer.
106 2022/2