Page 11 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 11

hayvan türü ile karşılaştı. Ansiklopedi sadece hayvan   ─ Ama senin de onlardan öğreneceğin şeyler var, diye
             türlerini tanıtmakla yetinmiyor aynı zamanda bilinçsiz   itiraz etti babaanne. Bu çok tuhaf bir karşılıktı, onun bu
             avlanma ölçüsüz sanayileşme yüzünden hayvan ve bit-  cahillerden  öğreneceği  ne olabilirdi  ki?  “Ben yükseli-
             ki türlerinin yok olması tehdidi altında olduğundan da   cem” diye karşılık verdi.
             bahsediyordu. Bir sürü bilmediği kelime vardı ansik-
             lopedide; Milli parklar, çevre kirliliği, ekolojik denge,   Bir gün çok ateşlendi. Annesi, babası ve babaannesi bü-
             çarpık kentleşme, göç, nüfus artışı en çok tekrar edilen   tün gece başında beklediler ama ateşi bir türlü düşmedi.
             kelimelerdi ama fetişizme bir türlü rastlayamadı. Bunu   Ertesi gece bütün komşular ziyaretine geldi, arkadaşları,
             diğer kitaplar izledi okyanuslardaki hayvan türleri, bö-  yaşlısı, genci hepsi oradaydı. O kadar ateşlendi ki sa-
             ceklerle  beslenen  bitkiler.  Artık  durmadan  okuyordu.   yıklamaya başladı “Yükseliyorum yükseliyorum.” diye
             Rafet Bey her geldiğinde ona değişik ansiklopediler ge-  sayıklıyordu. Köyün ebesini çağırdılar. Ebe hemen ateş
             tiriyordu.  Artık köyün en bilgili çocuğuydu. Bazı bitki   düşürücü bir ilaç verdi. “Eğer ateşi düşmezse hastaneye
             ve hayvan türlerinin latince adlarını bile biliyordu. İlk   götürün.” dedi. Ama buna gerek kalmadan birkaç saat
             önceleri bu kadar bilgili olması yaşıtları  ve büyükler   içinde ateşi düşmeye başladı. Gece derin bir uykudan
             tarafından çok takdir edildi ama sonraları durum de-  sonra sabahleyin kendine geldi. Annesi her zaman yap-
             ğişti. O artık eskisi kadar top oynamıyordu onu çağıran   tığı gibi tavuk suyuna pirinç çorbası yaptı. Bol limonlu.
             yaşıtlarına boş iş diye cevap veriyordu. Akşama kadar   Hasta çorbası diyorlardı evde bu çorbaya. Çorbayı içtik-
             top peşinde koşmak hiç de akıllıca değil. Balığa çıkalım   ten sonra iyice kendine geldi ama hala yorgundu.
             diyen arkadaşına da balık türlerinin yok olma tehlikesi   ─ Çok korkuttun bizi be evladım, dedi babaannesi. “Sa-
             ile karşı karşıya kaldığını söyleyerek, ben bu cinayetle-  yıklamaya başlayınca iyice telaşa kapıldık.”
             re ortak olamam, diye karşılık veriyordu. Onu görmek
             bahanesi ile her gün köy çeşmesine gelen kıza da dönüp   ─ Ne diyordum? diye sordu çocuk.
             bakmıyordu çünkü onun ekolojik denge hakkında en
             ufak bir bilgisi bile yoktu.  Artık gitgide yalnızlaşıyordu.   ─  Yükseliyorum, yükseliyorum, deyip duruyordun,
             Bu onu iyice hırçınlaştırmaya başladı. O cahillerle ko-  dedi babaannesi. “Sonunda muradına erdin mi be ço-
             nuşmak zorunda değildi. Doğru dürüst konuştuğu tek   cuğum?”
             kişi Rafet Bey idi. Bir gün Rafet Bey ona hikâye kitabı   ─  Evet, dedi çocuk “iyice yükseldim, insanlar aşağıda
             verdi. Ama o bunda hiçbir bilgi yok ki diye geri çevirdi.   görünmez olana kadar yükseldim.”
             Sadece ansiklopedi istiyordu. Okudukça, yeni bilgiler
             edindikçe iştahı  daha  da kabarıyordu.  Bu kitaplarda   ─ Sonra ne oldu?
             okuduğu bazı kelimeleri annesine ve babasına soruyor-  ─ Sonra birden bütün köyü gördüm.
             du ama onlar bilemeyince onlara da kızmaya başlıyor-
             du. Bu durum hem annesini hem de babasını üzmeye   ─ Nasıl görünüyordu?
             başladı ama en çok babaannesi üzülüyordu. Tek başına
             kırlara gidiyor değişik yaprak türleriyle geri dönüyordu.   ─ Tek yapraklı kocaman bir yonca yaprağı gibiydi ama
             Su  kaynaklarını  araştırıyor,  derelerdeki  balık  türlerini   daha sonra bunun kocaman bir kalp olduğunu anladım.
             okuduğu kitaplardaki balık türleri ile karşılaştırıyordu.   ─  Doğru ya,”  dedi babaannesi, “sen öyle sayıklarken
             Artık arkadaşları ondan ümidi kesmişlerdi. Ne top oy-  bütün arkadaşların başında bekliyordu. Peki, o koca-
             namaya çağırıyorlar ne de balık tutmaya. Babaannesi bir   man kalbi görünce ne yaptın?”
             gün ona çıkıştı:
                                                          ─ Kendimi aşağıya bıraktım, dedi çocuk.
             ─ Oğlum ne olacak senin bu halin böyle? Bütün gün tek
             başına dolaşıp duruyorsun. Çocuk dediğin koşar oynar.   ─ Korkmadın mı ya düşerken?
             ─  Boş işler babaanne, diye karşı çıktı “Ben onlar gibi   ─  Hayır bir şey olmayacağını biliyordum, tam kalbin
             olmayacağım.”                                ortasına düştüm.  Yumuşacıktı.

             ─ Ne olmuş onlara? diye sordu babaanne.      ─ Öyledir ya, dedi Babaanne “Bilmem mi hiç…”

             ─ Ne olacak hepsi cahil, ben okudukça yükseleceğim.                           28.10.2013


                                                                                            2022/2   9
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16